YARGITAY EVİNİ PİS SU BASANA MADDİ TAZMİNATI ONADI, MANEVİ TAZMİNATI BOZDU

YARGITAY EVİNİ PİS SU BASANA MADDİ TAZMİNATI ONADI, MANEVİ TAZMİNATI BOZDU

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sel nedeniyle ana rögar sisteminin tıkanması üzerine pis suyun biriktiği evin "ayıplı" olduğuna ve inşaat sahibinin ev sahibine "maddi" tazminat ödemesine ilişkin yerel mahkeme kararını onadı ancak ev sahibine "manevi" tazminata hükmedilmesini hukuka aykırı buldu

Dairenin kararına göre, İstanbul'da 2012'de meydana gelen aşırı yağış nedeniyle oluşan selde gider bağlantılarından taşan pis su evini basan bir kişinin, evindeki çeyizi, eşyaları, giyecekleri ile elektronik eşyaları zarar gördü.

Evi 2011'de satın aldığını belirten ev sahibi, zararının bir kısmını sigorta şirketi aracılığıyla tahsil etti. Evin inşaatını yapan 2 kişiye ise kalan zararının tahsili için maddi tazminat davası açtı, olaydan duyulan elem sebebiyle de 15 bin liralık manevi tazminatın tahsilini istedi.

Davalılar, olay günü yağan şiddetli yağmur nedeniyle sel baskını olduğunu ve ana rögar kanallarının tıkandığını, bölgedeki yüzlerce evi de su bastığını belirterek, yapı denetim kontrolünden geçirilen binada bir ayıp bulunmadığını ileri sürdü. Meydana gelen olayda sorumlunun belediye olduğunu savunan davalılar, tazminat isteminin reddini talep etti.

Yargılamayı yapan İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi, inşa edilen binanın "ayıplı" olduğuna, davacının bu nedenle zarara uğradığına hükmederek, 13 bin lira maddi ve 2 bin 500 lira da manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Davalı taraf, kararı temyize taşıdı.

Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin 13 bin lira maddi tazminat kararını yerinde buldu ancak manevi tazminat yönünden verilen kararın bozdu.

- Kararın gerekçesinden

Dairenin kararında, Borçlar Kanunu'nun 49'uncu maddesinde, "şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat isteminde bulunabileceği"nin düzenlendiği, bu madde gereğince, kişilik hakkı zedelenen kimsenin manevi tazminat isteyebileceği kaydedildi.

Somut olayda, davacının evini su basması sonucu birtakım eşyalarının zarar gördüğü, oluşan zararın "mal varlığına ilişkin zarar niteliğinde olduğu" vurgulandı. Kararda, mal varlığı zararının, kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsendiğine dikkati çekilen kararda, dava konusu olay nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi.

Kararda, "Mahkemece koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." ifadesi kullanıldı.