TAKİBE KONU BONONUN TARAFLARCA KREDİ SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI SAFHASINDA VERİLDİĞİNİN VE TEMİNAT SENEDİ OLDUĞUNUN ANLAŞILMASI KARŞISINDA TAKİBİN DAVACI BORÇLULAR YÖNÜNDEN DURDURULMASI GEREKİR

TAKİBE KONU BONONUN TARAFLARCA KREDİ SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI SAFHASINDA VERİLDİĞİNİN VE TEMİNAT SENEDİ OLDUĞUNUN ANLAŞILMASI KARŞISINDA TAKİBİN DAVACI BORÇLULAR YÖNÜNDEN DURDURULMASI GEREKİR

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi         

2020/3926 E. 

2020/10688 K.

    MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçluların, sair itirazları yanında; takip konusu senedin teminat amacıyla verildiğini belirterek takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince; davalı alacaklının cevap dilekçesinde, dayanak bononun genel kredi sözleşmesinin ödenmesi amacıyla alındığını beyanla, teminat iddiasını ikrar ettiği gerekçesiyle itirazın kabülü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İİK’nun 169/a-5. maddesi gereğince takibinin durdurulmasına karar verildiği, kararın davalı alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK’nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK’nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir.
    İİK’nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.
    HGK’nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.
    Somut olayda; ilk derece ve bölge adliye mahkemesince, cevap dilekçesinde senedin teminat senedi olduğu hususunun ikrar edildiğine dayanılmış ise de kredi sözleşmesinde takibe dayanak bonoya herhangi bir atıf bulunmadığı gibi alacaklının cevap dilekçesinde de senedin teminat senedi olarak verildiğine yönelik bir kabulünün olmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin kabulü ile itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesinin 20. Hukuk Dairesinin 05.02.2020 tarih ve 2019/1022 E. – 2020/246 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.