NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU - DOLAYLI YAĞMA SUÇU - SUÇ VASFINDA YANILGIYA DÜŞME

NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU - DOLAYLI YAĞMA SUÇU - SUÇ VASFINDA YANILGIYA DÜŞME

T.C.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
2021/23775 E.
2023/9055 K.
02.03.2023 T.

NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU ( Sanığın Mağdurun Cebindeki Parayı Alarak Yanında Bulunan Diğer Arkadaşına Vermesi ve Olay Yerinden Kaçmasıyla Hırsızlık Suçunun Tamamlandığı - Sanığın Hırsızlık Suçunun Tamamlanmasından Sonra Kaçmak Amaçlı Mağduru Darp Etmesi Suça Konu Paranın Üzerinde Olmaması ve Eyleminin Paranın Geri Alınmasını Engellemeye Yönelik Olmadığı/Sanık Hakkında Suça Konu Eylemin 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b Maddesinde Düzenlenen Elde ve Üstte Taşınan Eşyayı Özel Beceri ile Almak Suretiyle Hırsızlık Suçunu Oluşturduğunun Kabulü Gerektiği )

DOLAYLI YAĞMA SUÇU ( Yağma Suçunun Oluşabilmesi İçin Cebir ve Tehditin Malın Alınması Sırasında veya Hırsızlık Suçu Tamamlanmadan Malın Götürülmesi Sırasında Malın Geri Alınmasını Önlemek Amacıyla Kullanılması Gerektiği - Sanığın Mağdurun Cebindeki Parayı Alarak Yanında Bulunan Diğer Arkadaşına Vermesi ve Olay Yerinden Kaçmasıyla Hırsızlık Suçunun Tamamlandığı/Suça Konu Eylemin 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b Maddesinde Düzenlenen Elde ve Üstte Taşınan Eşyayı Özel Beceri ile Almak Suretiyle Hırsızlık Suçunu Oluşturduğunun Kabulü Gerektiği )

SUÇ VASFINDA YANILGIYA DÜŞME ( Sanığın Hırsızlık Suçunun Tamamlanmasından Sonra Kaçmak Amaçlı Mağduru Darp Etmesi Suça Konu Paranın Üzerinde Olmaması ve Eyleminin Paranın Geri Alınmasını Engellemeye Yönelik Olmadığı Anlaşıldığından Suça Konu Eylemin 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b Maddesinde Düzenlenen Elde ve Üstte Taşınan Eşyayı Özel Beceri ile Almak Suretiyle Hırsızlık Suçunu Oluşturduğunun Kabulü Gerektiği - Delillerin Takdirinde ve Suç Vasfında Yanılgıya Düşülerek Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırı Bulunduğu )

5237/m.142

ÖZET : Dava, nitelikli hırsızlık suçuna ilişkindir.

5237 Sayılı TCY'da dolaylı yağma suçuna yer verilmemiştir. Yağma suçunun oluşabilmesi için cebir ve tehditin malın alınması sırasında veya hırsızlık suçu tamamlanmadan malın götürülmesi sırasında malın geri alınmasını önlemek amacıyla kullanılması gerekir. Eylemin tamamlanmasından sonra eşyanın veya paranın geri alınması sırasında uygulanan cebir veya tehdit eylemi yağmaya dönüştürmesi teoride "Dolaylı Yağma" denilen bu husus 5237 Sayılı Kanun'da suç olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla eylemin tamamlanmasından sonraki cebir veya tehdit eylemi yağmaya dönüştürmeyecektir. Sanığın mağdurun cebindeki parayı alarak yanında bulunan diğer arkadaşına vermesi ve olay yerinden kaçmasıyla hırsızlık suçunun tamamlandığı, sanığın hırsızlık suçunun tamamlanmasından sonra kaçmak amaçlı mağduru darp etmesi, suça konu paranın üzerinde olmaması ve eyleminin paranın geri alınmasını engellemeye yönelik olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında suça konu eylemin 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b maddesinde düzenlenen elde ve üstte taşınan eşyayı özel beceri ile almak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu halde delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

DAVA : Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 Sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 Sayılı Kanun'un) 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 Sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 Sayılı Kanun'un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ

1. ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2015/3245 soruşturma numaralı ve 03.03.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 Sayılı Kanun) 142/2-b, 58/6, 53. maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. ... 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.01.2017 tarihli ve 2016/142 Esas, 2017/46 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan, 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.01.2017 tarihli ve 2016/142 Esas, 2017/46 Karar sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 04.04.2017 tarihli ve 2017/429 Esas, 2017/410 Karar sayılı kararı ile;

"İbadet etmek için cami şadırvanında abdest alan mağdur ...'nin yanına gelen sanığın: ''Amca üzerine ne olmuş?" dediği ve mağdurun cebinde bulunan 150 TL parasını alıp kimliği belirlenemeyen diğer şüpheliye verdiği, bu şüphelinin de parayı alarak kaçtığı, mağdurun durumu fark edip cebinden parasını alan sanık ...'i yakaladığı, sanık ...'in ise kurtulmak için mağduru itekleyerek göğsüne bir yumruk attığı somut olayda; sanığın eyleminin 5237 Sayılı TCK'nın 148/1. maddesinde tarif edilen yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

5237 Sayılı TCK'nın 142/2-b maddesi gereğince temel ceza olarak tayin edilen 5 Yıl hapis cezasından aynı kanunun 62/1 maddesi gereğince 1/6 indirim yapıldığı sırada sonuç cezanın "4 Yıl 2 Ay" yerine "4 Yıl 2 Ay 10 Gün" olarak belirlenmesi suretiyle fazla tayini,"

Nedeniyle, bozulmasına ve ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2017 tarihli ve 2017/247 Esas, 2017/236 Karar sayılı kararı ile "Sanık ... tarafından istinaf edilerek dosya ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesi' nin 04/04/2017 tarih ve 2017/429 esas, 2017/410 Karar sayılı ilamı ile sanığa isnat edilen suçun 5237 Sayılı TCK' nun 148/1 maddesinde tarif edilen yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerinin takdirinin üst dereceli ... Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bahisle dosyanın mahkememiz iade edildiği anlaşıldığından, İstinaf ilamına uyularak mahkememizin görevsizliğine" karar verilmiştir.

5. Görevsizlik kararı üzerine ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 30.10.2017 tarihli ve 2017/173 Esas 2017/153 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 Sayılı Kanun'un149/1-c, 168/3, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

6. ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 30.10.2017 tarihli ve 2017/173 Esas 2017/153 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 30.03.2018 tarihli ve 2018/281 Esas, 2018/548 Karar sayılı kararı ile;

"Sanık hakkında aleyhe istinaf bulunmadığı halde bozma kararı verilen önceki karardaki 4 yıl 2 ay 10 gün hapis cezasının kazanılmış hak oluşturacağının gözetilmemesi suretiyle 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesinin yollamasıyla 5271 Sayılı CMK 283/1 maddesine muhalefet edilerek fazla ceza tayin edilmesi,

Kanuna aykırı, istinaf başvurusunda bulunan suça sürüklenen çocuk müdafiinin itirazları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık 5271 Sayılı Kanun'un 303. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, istinaf yoluna başvurulan kararın hüküm fıkrasına 3. bentten sonra gelmek üzere "5271 Sayılı CMK'nın 283/1 maddesi gereğince sanık hakkında daha ağır bir ceza verilemeyeceğinden kazanılmış hakkı gözetilerek neticeten 4 yıl 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, " karar verilmiştir.

7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; onama kararı verilmesi görüşünü içeren 12.10.2021 tarihli ve 2-2018/42628 Sayılı Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;

1. Kararın hukuka aykırı olduğuna, müştekinin soyut iddialarından başka delil olmadığına, beraat etmesi gerektiğine;

2. Sanık hakkında kurulan hükümde kazanılmış hak gözetilmeyerek fazla ceza tayin edildiğine,

3. Tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,

4. Müştekinin sonradan şikayetçi olmaması, suçu kabul etmemekle birlikte eylemin niteliği gereği TCKnın 141. maddesinden yargılanması gerektiğine,

5.Vesaireye

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesi'nin Kabulü

1. Olay günü gündüz saat 11.00 sıralarında Cumhuriyet Caddesi Merkez Camiinde abdest almak için caminin abdest alma yerinde abdest alırken iki şahsın yanına gelerek amca üzerine ne olmuş diyerek mağdurun cebinde bulunan 150,00 TL parayı şahsın alarak bir şahsa uzattığını ve diğer şahsın parayı alarak kaçtığını, cebinden parayı alan şahsı yakaladığını, şahıs kendisini bırakması için iteleyerek göğsüne bir yumruk attığını ve kendisinin yere düştüğünü ve ameliyatlı olan sağ bacağının sızladığını, etrafta "Paramı çaldılar" diye bağırdığını, orada bulunan gençlerin kaçan şahsın peşine koştuklarını ve yakalayıp şahsı getirdikleri ilk derece mahkemesi tarafından maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Aynı tarihli görüntü çözümleme tutanağına göre sanık ...'nin olay yerine geldiği, hemen arkasından kimliği tespit edilemeyen 2. bir şahsın olay yerine geldiği, 2. şüpheli şahsın 10.13.08 sıralarında olay yerinden çıkış yaptığı, hemen arkasından ise sanık ...'in hızlı adımlarla dışarı çıktığı ve olay yerinden uzaklaştığı, şahısların uzaklaşmalarının ardından mağdurun arkalarından gelerek çevreden yardım istediği, sanık ...'in koşarak ilerlediği ve görüntünün devamında şüpheli şahsın arkasından koşan vatandaşların koşarak yakalamaya çalıştıklarına dair tutanak dosya içerisinde mevcuttur.

3. Sanığın aşamalarda alına savunmasında olay yerinde bulunduğu ve cüzdanı abdest aldığı esnada yerde bulduğuna ilişkin tevil yollu ikrarda bulunduğu tespit edilmiştir.

4. Mağdurun olaydan hemen sonra kollukta alınan beyanında "....caminin abdest alma yerinde bulunduğum esnada iki kişi yanıma gelerek şahıslardan biri 'Amca senin koluna ne sürülmüş' diyerek gömleğimin sağ ve sol kollarını gösteı'erek sarı bir leke olduğunu söyledi. Amca nası kirlettin diyerek biri sağ kolumu diğeri sol kolumu ıılerek temizlemeye başladı.Bende bu yapmış oldukları duruma sevinerek teşekkür ettim. Ancak: sol tarafımındaki - kolumu temizleyen şahsın üzerimdeki yeleğin kol kısmındarı elini içeri sokarak gömleğimin cebinde bulunan 100TL'lik -banknot ve50TL'lik banknot olmak üzere toplamda 150TL paramı aldığını gördüm şahıs paramı alır almaz diğer yanında bulunan şahsa uzattı ve şahıs alarak biranc!a yanımızdan koşarak kaçtı. Bende cebimden parayı alan şahsı tutdum ve napıyosunuz diye bağırdım. Bü esnada şahıs beni kendisini bırakmam için iteleyerek göğsüme bir yumruk attı ve bende yere düştüm ve ameliyatlı olan sağ bacağım sızladı. Buna rağmen hemen ayağa kalktım ve kaçan ikinci şahsın peşinden dışan çıktım. Dışarıda etrafa paramı aldı kaçıyor diye bağırdım orada bulunan gençler kaçan ikinci şahsııı peşine koştular ve yakalayıp şahsı getirdiler. Hemen Polisi aradık ve polis gelene kadar şahıs ile bekledik.. Şahıs bu sırada bana hitaben Amca polisi çağırma ben ...'dan geldim paranı vereyim şikayetci olma diyerek cüzdanını çıkarttı ve bana cüzdanında bulunan gördüğüm kadarıyla 140TL parayı teklif etti. Ancak ben bunu kabul etmedim ve gelen polislere durumu anlatarak şahsı teslim ettik. Yakalanan ve ismi sonradan öğrendiğim ... isimli şahıs benim cebimden parayı çalarn ve kaçan diğer şahsa paramı veren şahıstır. Kaçan ikinci şahsı tam hatırlamıyorum görsemde tanıyamam. Ben paramı çalan ve bana yumruk vurarak yere düşmeme sebep olan ... isimli şahıstan ayrı ayrı davacı ve şikayetçim... "

Şeklinde beyanda bulunduğu belirtilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi'nin Kabulü

"Sanık hakkında aleyhe istinaf bulunmadığı halde bozma kararı verilen önceki karardaki 4 yıl 2 ay 10 gün hapis cezasının kazanılmış hak oluşturacağının gözetilmemesi suretiyle 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesinin yollamasıyla 5271 Sayılı CMK 283/1 maddesine muhalefet edilerek fazla ceza tayin edilmesi, Kanuna aykırı, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafiinin itirazları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık 5271 Sayılı Kanun'un 303. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, istinaf yoluna başvurulan kararın hüküm fıkrasına 3. bentten sonra gelmek üzere "5271 Sayılı CMK'nın 283/1 maddesi gereğince sanık hakkında daha ağır bir ceza verilemeyeceğinden kazanılmış hakkı gözetilerek neticeten 4 yıl 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.

C. Dairemizin Kabulü

Mağdurun olaydan sonra sıcağı sıcağına alınan kolluk beyanına göre abdest alma sırasında yanına gelen şahıslardan birinin elinin gömleğinin cebine sokup, 150,00 TL parayı aldığı ve alır almaz diğer 2. şahsa verdiği, 2. şahsın da bir anda koşarak uzaklaştığını, yakalanan diğer şahsı tuttuğunu ve "Ne yapıyorsunuz" diye sorduğunda yakalanan ve isminin ... olduğu tespit edilen şahsın kendisini itekleyerek göğsüne yumruk attığını ve kaçtığını beyan etmesi karşısında eylemin 5237 Sayılı Kanun'da 142/2-b maddesinde düzenlenen elde ve üstte taşınan eşyayı özel beceri ile almak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu kabulü gerektiğine ilişkindir.

IV. GEREKÇE

Sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

Ancak;

5237 Sayılı TCY'da dolaylı yağma suçuna yer verilmemiştir. Yağma suçunun oluşabilmesi için cebir ve tehditin malın alınması sırasında veya hırsızlık suçu tamamlanmadan malın götürülmesi sırasında malın geri alınmasını önlemek amacıyla kullanılması gerekir. Eylemin tamamlanmasından sonra eşyanın veya paranın geri alınması sırasında uygulanan cebir veya tehdit eylemi yağmaya dönüştürmesi teoride "Dolaylı Yağma" denilen bu husus 5237 Sayılı Kanun'da suç olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla eylemin tamamlanmasından sonraki cebir veya tehdit eylemi yağmaya dönüştürmeyecektir.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mağdurun abdest alma sırasında yanına gelen şahıslardan birinin elinin gömleğinin cebine sokup, 150,00 TL parayı aldığı ve alır almaz diğer 2. şahsa verdiği, 2. şahsın da bir anda koşarak uzaklaştığı, yakalanan diğer şahsı tuttuğu ve "Ne yapıyorsunuz" diye sorduğunda yakalanan ve isminin ... olduğu tespit edilen şahsın kendisini itekleyerek göğsüne yumruk attığı ve kaçtığı olayda, sanık ...'in mağdurun cebindeki parayı alarak yanında bulunan diğer arkadaşına vermesi ve olay yerinden kaçmasıyla hırsızlık suçunun tamamlandığı, sanık ...'in hırsızlık suçunun tamamlanmasından sonra kaçmak amaçlı mağduru darp etmesi, suça konu paranın üzerinde olmaması ve eyleminin paranın geri alınmasını engellemeye yönelik olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında suça konu eylemin 5237 Sayılı Kanun'un 142/2-b maddesinde düzenlenen elde ve üstte taşınan eşyayı özel beceri ile almak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu halde delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.03.2018 tarihli ve 2018/281 Esas, 2018/548 Karar sayılı kararının 5271 Sayılı Kanun'un 302. maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname'ye aykırı olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 Sayılı Kanun'un 304. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 02.03.2023 tarihinde karar verildi.