İMAR AFFI-YAPI KAYIT BELGESİNDEN SONRA YAPILAN BİNA- İMAR KİRLİLİĞİ SUÇU

İMAR AFFI-YAPI KAYIT BELGESİNDEN SONRA YAPILAN BİNA- İMAR KİRLİLİĞİ SUÇU

TC

YARGITAY

18. Ceza Dairesi         

2019/13239 E.  

2020/2088 K.

KARAR

İmar kirliliğine neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/05/2019 tarihli ve 2018/10028 soruşturma, 2019/1775 esas, 2019/1632 sayılı iddianamenin iadesine dair Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2019 tarihli ve 2019/200 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 27/05/2019 tarihli ve 2019/1680 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27/09/2019 gün ve 2019/92964 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ Her ne kadar şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, yapı kayıt belgesinin iptali için müştekinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurduğu, sonucuna göre dava açılması gerektiğinden bahisle iadesine karar verilmiş ise de,
3194 sayılı İmar Kanunu'na 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde yer alan, "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir ... Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. ... Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 31/12/2017 tarihinden önce yapılan yapılar hakkında yapı kayıt belgesinin verilebileceği ve bu belgenin verilmesinde ilgililerin kendi yaptıkları fotoğraflamanın ve beyanların esas alındığı ancak ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 30/04/2019 tarihli dilekçeleri ekinde sunmuş oldukları belgelerden ve fotoğraflamalarda söz konusu kulübenin 31/12/2017 tarihinden sonra yapıldığı, bu tarihten sonra yapılan yapılar için alınan kayıt belgesinin, kişilerin beyanına dayalı olarak verildiği de gözetilerek atılı suça bir etkisinin olamayacağı ve toplanan delillerden şüphelinin imar kirliliğine neden olmak suçunu işlediği hususunda kamu davasını açmaya yeterli delil ve şüphenin elde edildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 1’nci maddesinde, kanun koyucu, kanunun kapsamını; ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenlemek şeklinde belirtmiştir. Ceza yargılaması içerisinde iddia faaliyetini yürüten savcılık makamını ülkemizde Cumhuriyet Başsavcılıkları temsil etmektedir. Cumhuriyet Savcısının soruşturma aşamasındaki bazı görev ve yetkileri de CMK'nın 160 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yürüttüğü soruşturmadan bir sonuç çıkartmak görevi olan savcı, CMK'nın 170/2. maddesine göre “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler” şeklindeki düzenlemeden Cumhuriyet Savcısının yaptığı soruşturma neticesinde çıkardığı sonuçlardan birinin İddianame düzenlemek olduğu anlaşılmaktadır.
CMK'nın tanımlar başlıklı 2. maddesinden; soruşturma aşamasının, Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, kovuşturma aşamasının ise iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi kapsadığı anlaşılmaktadır. O halde iddianamenin düzenlenip mahkemeye verilmesinden mahkemece iddianamenin kabulüne kadar geçen süre de soruşturma aşaması içerisinde kabul edilmelidir.
CMK'nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi müessesesi düzenlenmiştir. Bu kurumla, kamu davasının açılmasından evvel kanuni şartları taşımayan, yeterli bilgileri içermeyen ve hatalı düzenlenen iddianamelerin bir nevi süzgeçten geçirilip filtrelenerek yargının faaliyetinin hızlandırılması, makul sürede yargılamanın gerçekleştirilmesi, gereksiz davaların önüne geçilmesi, lekelenmeme hakkının korunması amaçlanmaktadır.
CMK'nın 174/2. maddesinde ise açıkça; suçun hukuki nitelendirmesi nedeniyle iddianamenin iade edilemeyeceği belirtilmektedir. Ceza muhakemesinde yaptığı soruşturmadan sonuç çıkarma görevi olan Cumhuriyet savcısının, sonuç çıkarma aşamasında suçun hukuki niteliğini takdir etme hakkı da bulunmaktadır. Buna göre yapılan soruşturma sonucunda, tipik fiilin, Kanun’un hangi maddesindeki suçu oluşturduğunu Cumhuriyet savcısı gösterecek, ancak hakim, bu gösterim ile bağlı olmayacaktır. Hakim, hükmünü, CMK’nın 225/1. maddesine göre; iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verecektir. Hakimin, Cumhuriyet savcısının yaptığı nitelendirme ile bağlı olmadığı için iddianameyi bu yönde de iade edemeyeceği CMK’nın 174/2. maddesinde hüküm altına alınmıştır.
CMK’nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi sebepleri sınırlı sayıda gösterilmiştir. Bu sebepler dışında iddianamenin iade edilmesi ceza adalet sistemimizde kabul edilmemiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'na 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde “7143 sayılı Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 30/04/2019 tarihli yazısında; uydu fotoğraflarına göre suça konu yapının 31/12/2017 tarihinden sonra yapıldığının belirtilmesi karşısında, şüphelinin imar kirliliğine neden olma suçunu işlediği hususunda kamu davasını açmaya yeterli delil ve şüphenin elde edildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- İmar kirliliğine neden olma suçundan şüpheli ... hakkında, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 27/05/2019 tarihli ve 2019/1680 değişik iş sayılı kararının, CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.