İŞ YERİNDEN 100 KM UZAKLIKTAKİ BİR İŞTE GÖREVLENDİRİLEN ANCAK BUNU KABUL ETMEYEN İŞÇİNİN, İŞVERENCE FESHEDİLEN SÖZLEŞMESİ NEDENİYLE İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ GEREKİR

İŞ YERİNDEN 100 KM UZAKLIKTAKİ BİR İŞTE GÖREVLENDİRİLEN ANCAK BUNU KABUL ETMEYEN İŞÇİNİN, İŞVERENCE FESHEDİLEN SÖZLEŞMESİ NEDENİYLE İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ GEREKİR

TC

YARGITAY

22. Hukuk Dairesi         

2014/8013 E.   

2014/19381 K.

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının, davalıya ait .../... ilçesinde bulunan işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin son alt işveren ... Mühendislik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından haklı neden olmaksızın sözlü olarak feshedildiğini, işçinin haklarını talep eden ihtarname keşide etmesi üzerine işverenin çalıştığı yere 100 Km. mesafede bulunan ...’daki işyerinde çalışmasını bildirdiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkilinin asıl işveren konumunda olmayıp ihale makamı olduğunu, ihale ile iş alan firmaların işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ... şirketi tarafından davacıya işyeri değişiklik bildirim yazısının gönderildiğini, davacının bu bildirimi kabul etmeyerek işe devam etmediğini, yerleşik Yargıtay kararlarında işyerinin aynı il sınırları içerisinde değiştirilmesinin esaslı değişiklik olarak kabul edilmediğini, bu durumda işçinin işyeri değişikliğini kabul etmemesi istifa niteliği taşıyacağından kıdem ve ihbar şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı tarafın iş sözleşmesinin ihbar olunan şirket tarafından sözlü olarak feshedildiğine ilişkin iddiasının ispatlanamadığı, davacıya yeni işyerinde çalışmak üzere tebligat yapılmasına rağmen işyerinde çalışmaya başlamadığı, işverence bu nedenle tutulan devamsızlık tutanakları gerekçe gösterilerek 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g. maddesi uyarınca gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı davacı tarafın kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gerekçesiyle talepler reddedilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca, işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Dosya içeriğine göre, ihbar olunan firmanın, davalıya ait “... açık ocağından 3.400.000 ton tüvanan cevherin konsantratör tesisine ve 100.000 ton ara dekapajın tumba sahasına nakliyesi ve tahliyesi" işinin 01.01.2012 - 31.12.2013 dönemine ait kısmı üstlendiği, davacının da .../... işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı delilleri arasında sunulan 22.02.2013 tarihli ihtarnameye göre, davacı iş sözleşmesinin 14.02.2013 tarihinde haklı neden olmaksızın feshedildiğini belirtilerek dava konusu haklarının ödenmesini talep etmiştir. Dairemize aynı konuda seri halde yansıyan dosyalardan bir kısmında tebliğ tarihi 19.02.2013, bir kısmında ise 25.02.2013 olan 14.02.2013 tarihli görevlendirme yazısına da davalı tarafından dayanılmış, işçinin yapılan görevlendirmeyi kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanunun 25/ll-g. maddesine uygun şekilde feshedildiği savunulmuştur. ... Ltd. Şti.’nin 08.03.2013 tarihini taşıyan bu yönde yazılı fesih bildirimi mevcuttur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, iddiayı doğrular mahiyette beyanda bulunmuş, işverenin kendilerini ...’daki işin bittiğini bildirerek ...’da işe çağırdığını, uzun süre iş vermediğini, kendilerinin uzaklığı nedeniyle burada işe başlamadığını beyan etmiştir. Davacı ile ihbar olunan alt işveren arasındaki iş sözleşmesinde, işverene nakil yetkisi verilmiş bulunmasına rağmen, delil durumundan, davacının çalıştığı ve ikamet etmekte olduğu ... işyeri ile görevlendirildiği ... işyeri arasında 100 Km. gibi önemli bir mesafe bulunduğu, ücret seviyesi dikkate alındığında çalıştığı yer ile ikamet ettiği yer arasındaki mesafenin büyük önem taşıdığı açık olan davacının uzaklığı sebebiyle görevlendirmeyi kabul etmediği, bunun üzerine iş sözleşmesinin işverence 14.02.2013 tarihinde sözlü olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. İşverenin de ... işyerinde almış olduğu işi tamamlamış olması karşısında, işin niteliği gereği artık iş sözleşmesinin işverence geçerli nedene dayalı olarak feshedildiği kabul edilerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü gerekir. Yazılı şekilde söz konusu taleplerin reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.