EHLİYET FOTOKOPİSİNİN BELGE VASFI-ALDATICILIK TESPİTİ-SUÇUN MADDİ UNSUR YOKLUĞU

EHLİYET FOTOKOPİSİNİN BELGE VASFI-ALDATICILIK TESPİTİ-SUÇUN MADDİ UNSUR YOKLUĞU

T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2017/13022

K. 2020/247

T. 15.1.2020

DAVA : 1-) Sanık hakkında “iftira” suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;

5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere uygun şekilde; sanığın savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, suçun sübutu kabul edilmiş, niteliği ile cezayı artırıcı ve azaltıcı sebepler ve derecesi doğru olarak belirlenmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA,

2-) Sanık hakkında “Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Sanığın aslı ele geçmeyen sahte sürücü belgesini kullandığı iddiası ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul olunan olayda; suça konu sürücü belgesinin emniyet tarafından verilip verilmediğinin araştırılıp, emniyet tarafından verilmediğinin tespiti halinde; belgelerde sahtecilik suçlarında, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve aslı bulunamayan belgelerin aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olamayacağı, aslı ele geçirilemeyen fotokopiden ibaret sürücü belgesinin belgede sahtecilik suçu yönünden "belge" vasfını taşımayacağı ve suçun maddî unsurunun oluşmayacağından sanığın unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı;

3-) Kabule göre de;

5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.