BOŞANMA - YÜKÜMLÜLÜKLEDEN KAÇINMAK MAKSADIYLA EVİ TERKETME - KUSUR BELİRLEMESİ

BOŞANMA - YÜKÜMLÜLÜKLEDEN KAÇINMAK MAKSADIYLA EVİ TERKETME - KUSUR BELİRLEMESİ

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
2022/6948 E.
2022/10110 K.
7.12.2022 T.

BOŞANMA ( "Süregelen Şekilde Eşine ve Çocuklarına Karşı İlgisiz Davranan Zorunlu İhtiyaçların Karşılanmasını Dahi Lüks Olarak Gören ve Yükümlülüklerinden Kaçınmak Maksadıyla Evi Terk Eden" Davalı Karşı Davacı Erkek Tam Kusurlu Olup Kadının Boşanma Davasının Kabulüne Karar Verilmesi Gerekirken Yanılgılı Değerlendirmelerle Kadının Davasının Reddine Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

YÜKÜMLÜLÜKLEDEN KAÇINMAK MAKSADIYLA EVİ TERKETME ( Boşanmaya Sebebiyet Veren Olaylarda "Süregelen Şekilde Eşine ve Çocuklarına Karşı İlgisiz Davranan Zorunlu İhtiyaçların Karşılanmasını Dahi Lüks Olarak Gören ve Yükümlülüklerinden Kaçınmak Maksadıyla Evi Terk Eden" Davalı Karşı Davacı Erkek Tam Kusurlu Olup Kadının Boşanma Davasının Kabulüne Karar Verilmesi Gerektiği )

KUSUR BELİRLEMESİ ( Boşanma - Erkeğe Yüklenen Eşine ve Çocuklarına Karşı İlgisiz Olma ve Zorunlu İhtiyaçların Karşılanmasını Dahi Lüks Olarak Görme Vakıalarının Tarafların 26 Yıldır Evli Oldukları da Dikkate Alındığında Münferit Olaylar Olmayıp Davalı Erkeğin 2018 Yılında Ortak Çocuğun Nikahından Bir Hafta Sonra Yükümlülüklerinden Kaçınmak Maksadıyla Evi Terk Ettiği Tarihe Kadar Süregelen Kusurlu Davranışlar Olduğu )

4721/m.166

ÖZET : Dava ve karşı dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiştir.

Yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen görgüye dayalı tanık beyanlarından; erkeğe yüklenen eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olma ve zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak görme vakıalarının tarafların 26 yıldır evli oldukları da dikkate alındığında münferit olaylar olmayıp davalı erkeğin 2018 yılında ortak çocuğun nikahından bir hafta sonra yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk ettiği tarihe kadar süregelen kusurlu davranışlar olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda "Süregelen şekilde eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davranan, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak gören ve yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk eden" davalı-karşı davacı erkek tam kusurludur. O halde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından reddedilen davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen karşı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-)Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dava ve karşı dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün taraflarca istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; tarafların 2017 senesinde ayrılıp tekrar barıştıkları, dosya kapsamından tarafların barışmalarından sonra boşanmayı gerektirecek bir olayın varlığının kanıtlanamadığı gibi dinlenen tanık beyanlarının temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan duyuma dayalı beyanlar olduğu, asıl davada kadının da erkeğin kusurunun varlığını ispatlayamadığı gerekçesiyle kadının davasının da reddine karar verilmiş, hüküm bu ... her iki tarafça yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “Eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olan, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak gören ve müşterek haneyi terk eden" davalı-karşı davacı erkek tam kusurlu bulunarak kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmiş olup her ne kadar bölge adliye mahkemesince erkeğin bu kusurlu davranışlarının bir araya gelme nedeniyle kadın tarafından affedildiği, erkeğin başkaca bir kusurunun varlığının da kadın tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının da reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen görgüye dayalı tanık beyanlarından; erkeğe yüklenen eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olma ve zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak görme vakıalarının tarafların 26 yıldır evli oldukları da dikkate alındığında münferit olaylar olmayıp davalı erkeğin 2018 yılında ortak çocuğun nikahından bir hafta sonra ... yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk ettiği tarihe kadar süregelen kusurlu davranışlar olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda " Süregelen şekilde eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davranan, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak gören ve ... yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk eden " davalı-karşı davacı erkek tam kusurludur. O halde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Belgin'e geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2022 (Çrş.)