3. KİŞİYE İLK HACİZ İHBARNAMESİNİN GÖNDERİLMESİNDEN SONRA BU KİŞİYE YENİDEN HACİZ İHBARNAMESİ GÖNDERİLMESİNDE YASAYA UYMAYAN BİR YÖN YOKTUR

3. KİŞİYE İLK HACİZ İHBARNAMESİNİN GÖNDERİLMESİNDEN SONRA BU KİŞİYE YENİDEN HACİZ İHBARNAMESİ GÖNDERİLMESİNDE YASAYA UYMAYAN BİR YÖN YOKTUR

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi         

2016/307 E. 

2016/12977 K.

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, daha evvel 1. haciz ihbarnamesine itiraz ettiğinden aynı icra dosyasından ikinci kez gönderilen 1. haciz ihbarnamesi ile akabinde gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu ileri sürülerek iptali ile dosyaya borçlu olarak eklenmesi nedeni ile konulan hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
    Üçüncü kişi yedinde bulunan borçluya ait taşınır mallar ve alacaklar İİK m.89’a göre haczedilebilir.
    Somut olayda, borçlu hakkında yapılan ilama dayalı takibin kesinleşmesinin ardından borçlunun babası ve aynı zamanda işvereni olan şikayetçi …’ye, 03.02.2014 tarihinde 76.364 TL alacak için İİK’nun 89/1. maddesi uyarınca hazırlanan birinci haciz ihbarnamesi, 21.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, şikayetçi 3. kişi süresinde haciz ihbarnamesine itiraz ederek borçlunun herhangi bir alacağının olmadığını bildirmiş, bunun üzerine şikayetçiye karşı herhangi bir işlem yapılmamıştır.
    Haciz ihbarnamesi, borçlunun üçüncü kişideki alacağının kendisine tebliğ edildiği an itibariyle hüküm ifade eder. Borçlunun tebliğ tarihi itibariyle 3.kişi nezdinde alacağının sonraki günlerde tahakkuk etmeyeceği anlamına gelmez. Bu nedenle ilk haciz ihbarnamesinin gönderilmesinden sonra alacaklı tarafça üçüncü kişiye yeniden haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur.
    Bu itibarla, somut olayda alacaklının 13.10.2014 günü adı geçen şikayetçi 3. kişiye yeniden İİK’nun 89/1.md. haciz ihbarnamesinin gönderilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce hazırlanan 79.820 TL alacağa ilişkin birinci haciz ihbarnamesinin şikayetçiye 22.10.2014 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, şikayetçinin itiraz etmemesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesinin de tebliğ edildiği, itiraz edilmemesi üzerine çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesinin ardından da süresinde menfi tespit davası açıldığı bildirilmediğinden şikayetçinin dosyaya borçlu olarak eklenmesinin ardından hakkında haciz işlemlerinin yapıldığı, işlemlerde usulsüzlük olmadığı gibi şikayetçi 3. kişinin tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürmediği görülmektedir.
    O halde mahkemece, şikayetin reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan, borçlunun maaş ve ücreti de üçüncü kişideki bir alacağı niteliğindedir. Ancak borçlunun maaşı ve ücretinin haczedilmesi İİK’nun 89. maddesi kapsamında gerçekleşmemektedir. İcra İflas Kanununda, maaş ve ücret haczi, 355 ve 356. maddelerde düzenlenmiş olup, maaş ve ücret haczi için farklı bir usul öngörülmüştür. Anılan düzenleme, 89. maddeye göre özel bir düzenleme olduğundan maaş haczi konusunda 89. madde hükümleri uygulanamaz.
    Somut olayda, şikayetçi adına 03.02.2014 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden evvel, borçlunun maaşının haczi ile ilgili haciz müzekkeresi düzenlenerek, 06.11.2013 tarihinde şikayetçiye tebliğ edilmiştir. Şikayetçinin söz konusu müzekkereye cevap vermediği halde, 1. haciz ihbarnamesine 20.02.2014 tarihinde yapmış olduğu itirazında borçlunun yanında çalıştığını ve maaş aldığını kabul etmesi üzerine, bu beyanı da dikkate alınarak İİK’nun 356. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıranın 26.03.2014 günü tebliğ edildiği, muhtıraya da cevap vermemesi üzerine alacaklı vekilince dosyaya borçlu olarak eklenmek sureti ile gönderilmeyen maaş kesintisi kadar şikayetçiden borcun tahsili yoluna gidildiği, bu hususun ise şikayet konusu yapılmadığı halde mahkemece maaş haczine ilişkin işlemler ile haciz ihbarnamesine ilişkin işlemler ayırt edilmeden yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.