TEBLİGAT USULSÜZ OLSA BİLE, BORÇLU VEKİLİ TARAFINDAN UYAP ÜZERİNDEN SUNULAN VEKALETNAMENİN İCRA DAİRESİNCE ONAYLANDIĞI TARİH, ITTILA TARİHİDİR

TEBLİGAT USULSÜZ OLSA BİLE, BORÇLU VEKİLİ TARAFINDAN UYAP ÜZERİNDEN SUNULAN VEKALETNAMENİN İCRA DAİRESİNCE ONAYLANDIĞI TARİH, ITTILA TARİHİDİR

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2019/11629 E.

2020/3376 K.

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE;

2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.06.2018 olarak düzeltilmesini talep ettikleri, mahkemece; tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlu şirketin usulsüz tebligata yönelik şikayetin reddine; borçlu ...'ye yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile bu borçlu yönüyle ödeme emri tebliğ tarihinin 11.06.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur.

Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.

Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.

Somut olayda, borçlulardan ...'ye gönderilen ve 20.03.2018 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Söz konusu tebligat bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür. UYAP sorgu sisteminden yapılan incelemede ise; borçlu vekili Av. ...’ın 04.05.2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunduğu, vekaletnameyi aynı tarihte harçlandırdığı, icra müdürlüğü tarafından vekaletnamenin 07.05.2018 tarihinde onaylandığı, bu tarihten itibaren borçlu vekilinin Uyap sorgu sisteminde bulunan tüm evraklara erişim imkanı elde ettiği, itirazın ise yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra, yani 11.06.2018 tarihinde yapıldığı görülmektedir.

O halde, bölge adliye mahkemesince, ıttıla tarihinin, borçlu vekili tarafından sunulan vekaletnamenin onaylanma tarihi olan 07.05.2018 olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 11.06.2018 tarihli şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK'nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.