SONA EREN TÜZEL KİŞİNİN KİŞİLİĞİ,EHLİYETİ TASFİYE AMACI İLE SINIRLIDIR DAVADA TARAF EHLİYETİ KALMAMIŞTIR

SONA EREN TÜZEL KİŞİNİN KİŞİLİĞİ,EHLİYETİ TASFİYE AMACI İLE SINIRLIDIR DAVADA TARAF EHLİYETİ KALMAMIŞTIR

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2017/3799

K. 2017/4923

T. 4.10.2017

DAVA : Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne dair olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.

Davacı, maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza, davalının cami tuvaleti yapmak ve işletmek suretiyle taşınmaza el attığını iddia ederek, 01.01.2008- 31/12/2012 tarihleri arasında hesaplanmış olan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9516,00TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davalının haksız olarak taşınmaza el attığı gerekçesiyle 10.596,00 TL ecrimisile karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu camii niteliğindeki 1 parsel sayılı taşınmazın Vakıf adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

Ne var ki, noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; ... Camii ve Külliyesi Koruma ve Yaşatma Derneği'nin 17/08/2014 tarihli olağanüstü Genel Kurul toplantısı ile, derneğin parası, demirbaşı, menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığı Genel Kurul'ca aktarılacak herhangi bir şeyin olmadığı tespit edilerek derneğin işlevlerini yerine getiremediğinden oybirliği ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 88.maddesine göre derneğin feshine karar verildiği, İl Dernekler Müdürlüğü'nün 21/08/2014 tarihli oluru ile kütük kaydının silinerek dosyasının işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, Dernekler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 56. maddesi gereğince tüzel kişiliğe sahip topluluklardır. Sona eren tüzel kişinin kişiliği, ehliyeti tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sırasında da devam edeceği yine TMK 52. maddesi hükmü gereğidir.

Hal böyle olunca; feshedilmekle tüzel kişiliği ( hükmi şahsiyeti ) sona eren davalı derneğin, davada taraf ehliyetinin de 6100 Sayılı kanunun 50.maddesi uyarınca kalmadığı gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

SONUÇ : Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün ( 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.