SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU - BYLOCK'UN ÖRGÜTSEL AMAÇLA KULLANILMAMASI

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU - BYLOCK'UN ÖRGÜTSEL AMAÇLA KULLANILMAMASI

T.C.

YARGITAY

16. CEZA DAİRESİ

2019/11650 E.

2020/3039 K.

28.2.2019 T.

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU ( Sanığın Kullandığını Kabul Ettiği Bylock’ta Sadece Diğer Sanığın Ekli Olduğu ve Yazışma İçeriklerinin Örgütsel Nitelikte Olmadığı - Hatalı Değerlendirmeyle Sanığın Örgüt Talimatı ile Bu Ağa Dahil Olunduğunun ve Bu Ağı Gizliliği Sağlamak İçin Haberleşme Amacıyla Kullandığının Kabulü ile Mahkumiyetine Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

YAZIŞMA İÇERİKLERİ ( Örgüt Talimatı ile Bylock Ağına Dahil Olunduğunun ve Gizliliği Sağlamak İçin Haberleşme Amacıyla Kullanıldığının Her Türlü Şüpheden Uzak Kesin Kanaate Ulaştıracak Teknik Verilerle Tespiti Halinde Kişinin Örgütle Bağlantısını Gösteren Delil Olacağı - Olayda Bylock’ta Yazışma İçeriklerinin Örgütsel Nitelikte Olmadığı/Bu Durumda Mahkumiyet Kararının İsabetli Olmadığı )

BYLOCK'UN ÖRGÜTSEL AMAÇLA KULLANILMAMASI ( Sanığın Bylock’ta Sadece Diğer Sanıkla İletişimde Olduğu ve Yazışmalarının Örgütsel Nitelikte Olmadığı - Sanığın Mahkumiyetine Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

5237/m.314

ÖZET: Dava, silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkindir.

Sanığın kullandığını kabul ettiği Bylock’ta sadece diğer sanığın ekli olması ve yazışma içeriklerinin örgütsel nitelikte olmadığının anlaşılmasına rağmen hatalı değerlendirmeyle sanığın, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

DAVA: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;

Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;

I- Sanık Ö. B. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,

II- Sanık S. O. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı''nın kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanık Sevim’in kullandığını kabul ettiği 168979 ID numaralı Bylock’ta sadece diğer sanık Özcan’ın ekli olması ve yazışma içeriklerinin örgütsel nitelikte olmadığının anlaşılmasına rağmen hatalı değerlendirmeyle sanığın, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının kabul edilerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

SONUÇ: Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 25.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.