NİŞAN YÜZÜĞÜ DIŞINDA KALAN TÜM ALTIN, TAKI, ZİYNET EŞYALARI MUTAD DIŞI HEDİYE SAYILIR VE GERİ İSTENEBİLİR

NİŞAN YÜZÜĞÜ DIŞINDA KALAN TÜM ALTIN, TAKI, ZİYNET EŞYALARI MUTAD DIŞI HEDİYE SAYILIR VE GERİ İSTENEBİLİR

TC

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

2016/21682 E.

2018/9357 K.

Taraflar arasındaki asıl dava nişan bozmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile, karşı dava nişan bozmadan kaynaklanan manevi tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile 23/11/2013 tarihinde sözlenip 22/03/2014 tarihinde nişanlandıklarını, davalının ailesinin ev alınması talebini davacının ailesi yerine getiremeyeceğini bildirince davalı ve ailesinin 27/07/2014 tarihinde nişanı bozduklarını, bu sebeple söz ve nişanda takılan 1 adet 22 ayar bilezik,1 adet 8 ayar gerdanlık seti, 1 adet alyans, 1adet 39,63 gr .22 ayar bilezik, 1 adet 32 gr 14 ayar gerdanlık seti, 13 adet çeyrek altın ve 1 adet saatin aynen, olmadığı takdirde bedeli 11.500,00-TL'nin davalılardan tahsili ile, bu olaylar nedeniyle psikolojisi bozulan davacı lehine 2.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, nişanın davacı tarafın kusurlu davranışları nedeniyle son bulduğunu, davacının bizzat kendisinin takmadığı takıları isteyemeyeceğini, davacı tarafından bizzat takılmayan takılar yönünden davanın reddinin gerektiğini, taraf yakınlarınca takılan 13 adet çeyrek altının nişandan sonra bozdurulup eşit şekilde paylaşılmak üzere bankada açılan ortak hesaba yatırıldığını, daha sonra davacının kendi payına düşen kısmı bankadan çektiğini, nişan yüzüğünün mutad hediye olup istenemeyeceğini, kaldı ki nişanın atılmasından sonra davacının yakınlarının davalının evine gelip hediyelerin karşılıklı alınıp verildiğini, nişan salonunun ücreti olan 1.600,00-TL'nin kendisi tarafından ödendiğini belirterek davanın reddi ile manevi tazminata ilişkin karşı davanın kabulüyle 3.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsilini istemiştir.

.......
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı tanıklarının 3 bilezik ve 2 gerdanlık setinin bohçalar iade edilirken davacı tarafa geri verildiği, 13 adet çeyrek altının ise nişandan sonra bozdurularak taraflar adına açılan ortak banka hesabına yatırıldığı ve daha sonra taraflarca bankadan çekilip taraflar arasında paylaşıldığı bu durumda davacının 13 çeyrek altına ilişkin talebini ispatlayamadığı kanaatine varıldığı, davacının 2 adet bilezik ile 2 adet gerdanlık setine yönelik talebinin ise; davalının bu ziynetlerin geri verildiği yönündeki beyanları karşısında davacının söz konusu ziynet eşyalarının geri alınmadığını dosya kapsamı itibariyle ispatlayamayıp davalıya yemin teklifinde de bulunmadığından, söz konusu ziynet eşyaları yönünden de davanın ispatlanamadığı, dava konusu 1 adet saat yönünden de davanın ispatlanamadığı, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultunda nişanda takılan alyansın talep edilemeyeceği, tarafların manevi tazminat taleplerine yönelik davaların ise manevi tazminata hükmetmenin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Asıl dava;nişan bozulması nedeniyle, nişanda takıldığı iddia olunan ziynetlerin davalı-karşı davacı taraftan aynen, bunun mümkün olmaması halinde nakden tahsili ile nişan bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine, karşı dava ise; nişan bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez.Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez.
Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir.
Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir.
TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, davaya konu edilen ziynet eşyalarından 2 adet bilezik ile 2 adet gerdanlık seti yönünden; davalının bu ziynet eşyalarının davacı tarafa geri verildiğine dair beyanları karşısında davacının söz konusu ziynet eşyalarının geri alınmadığını dosya kapsamı itibariyle ispatlayamadığı, davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı, bu sebeple söz konusu ziynet eşyaları yönünden davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle 2 bilezik ve 2 adet gerdanlık seti yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; söz konusu ziynet eşyalarının nişanda takıldığı tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile sabit olup davalının da kabulünde olduğundan, bu durumda ispat yükü artık söz konusu ziynet eşyalarını nişan bozulduktan sonra davacı tarafa iade ettiğini iddia eden davalı taraftadır. Mahkemece, ispat yükü ters çevrilerek, davacının söz konusu ziynet eşyalarını almadığını ispat edemediği gerekçesiyle 2 adet bilezik ve 2 adet gerdanlık seti yönünden davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi kararı usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı- karşı davalı yararına BOZULMASINA
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.