MEHİR SENEDİNE DAYALI ZİYNET DAVASINDA DAVACI KADININ İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ

MEHİR SENEDİNE DAYALI ZİYNET DAVASINDA DAVACI KADININ İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ

 T.C.
YARGITAY KARARI

YARGITAY 3. Hukuk Dairesi

 

Esas No       : 2019/533

Karar No      :  2019/3306

 Karar Tarihi : 11.04.2019

YARGITAY KARARI

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

..........Somut olayda; Taraflar arasında düzenlenen 09.11.2006 tarihli mehir senedinde, toplam 14 kalemde belirtilen altın ve ev eşyalarına ilişkin olarak "yukarıdaki eşyaları .... ya aşağıdaki şahitler huzurunda mihir olarak veriyorum" şeklinde yazıldığı, dava dilekçesinde ise davacının, ziynet eşyalarının elinden kandırılmak suretiyle alındığını iddia ettiği görülmüştür. Bu durumda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacı kadına teslim edildiği ancak davacı kadının rızası dışında elinden alınıp alınmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
          Eldeki dava, mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir.
        Dava konusu eşyalar taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen mehir senedinde açıkça, ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiği belirtilmemiş olmakla birlikte; davacı dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının kandırılmak suretiyle elinden alındığını belirtmiş olması karşısında ziynetlerin davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, davacı kadın, ziynetlerin elinden rızası dışında davalı tarafından alındığını ispat etmek zorundadır.
       Dava konusu uyuşmazlıkta, mahkemece ispat külfetinin davacı tarafta olduğu gözetilmeden; ispat külfetinin davalıda olduğunu kabul edip davalı tarafından mehir senedine karşılık aynı nitelikte bir belge ile iddiasını ispatlayamadığı, tanıklarının dinlenilmesine davacı tarafça muvafakat edilmediği ve davalının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
      O halde; mehir senedinde yazılan ziynet eşyasının, davacının rızası dışında elinden alındığını ispat külfeti davacıda olduğu kabul edilerek, dosya içerisinde mevcut boşanma dosyası ve bu dosyadan tefrik edilen karşı davadaki tanık beyanları ile tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile davacının çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ  : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.