KYOK VEREN SAVCILIĞIN, YENİ DELİL ELDE EDİLMEDİĞİ HALDE SEHVEN TAKİPSİZLİK VERİLDİĞİ GEREKÇESİYLE KARARIN KALDIRILMASI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR

KYOK VEREN SAVCILIĞIN, YENİ DELİL ELDE EDİLMEDİĞİ HALDE SEHVEN TAKİPSİZLİK VERİLDİĞİ GEREKÇESİYLE KARARIN KALDIRILMASI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR

T.C.

Yargıtay

11. Ceza Dairesi

2019/7263 E.

2019/8075 K.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.09.2019 tarih ve 2019/12683 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02.10.2019 tarih ve KYB-2019/93887 sayılı ihbarname ile;

Resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Kahta Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/10/2018 tarihli ve 2014/860 soruşturma, 2018/1305 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Adıyaman Sulh Ceza Hakimliğinin 02/01/2019 tarihli ve 2018/4758 değişik iş sayılı kararının "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Resmi belgede sahtecilik" başlıklı 204/1. maddesinin; "Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. yine "Dava zamanaşımı" başlıklı 66/1-e maddesinin; "Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer." ve "Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi" başlıklı 67/4. maddesinin ise; "Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar." şeklinde olduğu;Şüphelilerin işledikleri iddia olunan resmi belgede sahtecilik suçunda asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 12 yıl olduğu, bu hali ile şüphelilerin işledikleri iddia olunan suça konu olan 15/10/2012 düzenleme, 22/10/2012 ibraz tarihli, 9.000,00 Türk lirası bedelli çeke ilişkin zamanaşımı sürelerin dolmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar, İtiraz ve İddianamenin İadesi" başlıklı İkinci Kitap, İkinci Kısım, İkinci Bölümünde yer alan 02.01.2017 tarih ve 680 sayılı KHK‘nın 10. maddesi ile değişik 172/2. maddesi, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz“ hükmünü taşımakta olup, yine aynı Kanun‘un 173. maddesi uyarınca da kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara yönelik olarak yalnızca “suçtan zarar gören“ yönünden itiraz hakkı bulunduğunun kabul edildiği, bu anlamda Kanun‘un 172/2. maddesinde belirtilen şartların gerçeklemesi hali dışında, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik olarak mercii Sulh Ceza hakimliklerine itirazda bulunmasının ve Sulh Ceza Hakimliğinin de Cumhuriyet savcısının talebi üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kaldırmasının hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında, incelenen dosya içeriğine göre; resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yürütülen soruşturma sonucunda, Kahta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01.10.2018 tarihli 2014/860 Soruşturma ve 2018/1305 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını müteakip, herhangi yeni bir delil elde edilmediği halde, şüpheliler hakkında zamanaşımı süresinin yanlış hesaplandığı, sehven takipsizlik kararı verildiği ve bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğinden bahisle, Cumhuriyet savcısının bu yönde karar verilmesi talebi üzerine Sulh Ceza Hakimliği tarafından Kahta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01.10.2018 tarihli 2014/860 Soruşturma ve 2018/1305 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasının hukuken mümkün bulunmadığının anlaşılması karşısında, Kahta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01.10.2018 tarihli 2014/860 Soruşturma ve 2018/1305 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Adıyaman Sulh Ceza Hakimliği’nin 02.01.2019 tarihli 2018/4758 Değişik İş sayılı kararına karşı kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, ancak; suçtan zarar görme ihtimali bulunan ... ile....Tekstil Laminasyon San. ve Tic. Ltd. Şti.‘nin yetkilisine kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın tebliğ edilmesinin gerektiği anlaşılmakla, belirtilen husus yönünden müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.