KOCA TARAFINDAN KADININ VİDEOLARININ CİNSEL İÇERİKLİ SİTELERE BOŞANMA SONRASI EKLENMESİ- EŞİT KUSUR ORANININ BOZULMASI- BOZMA

KOCA TARAFINDAN KADININ VİDEOLARININ CİNSEL İÇERİKLİ SİTELERE BOŞANMA SONRASI EKLENMESİ- EŞİT KUSUR ORANININ BOZULMASI- BOZMA

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2019/6054

K. 2019/12783

T. 24.12.2019

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

1-)Dava Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır.Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, ilk derece mahkemesince, davalı erkeğin eve bakmadığı ve kadının resimlerini porno sitesine koyduğu, davacı kadının ise erkeğin ailesinin eve gelmesini istemediği ve ev işlerini yapmadığı vakıalarının ispatlandığı, davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; davalı erkeğe kusur olarak yüklenen eve bakmaması ile davacı kadına kusur olarak yüklenen erkeğin ailesinin eve gelmesini istemediği ve ev işlerini yapmadığı vakıalarının dayanak davaların açılmasından önce gerçekleştiği anlaşıldığından önceki olaylara dayalı olarak, taraflara kusur yüklenemez. Bölge adliye mahkemesince, reddedilen dayanak davalardan sonra gereçekleşen olaylar nedeniyle tarafların kusurlarının ispatlanamadığı ve eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden dava dosyasında tarafların karşılıklı boşanma davalarının reddedildiği, tarafların kusurlarının ispatlanamadığı ve ret kararlarının kesinleştiği anlaşıldığından, tarafların retle sonuçlanan davaları açarak fiili ayrılığa sebep oldukları ve bu davalar sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi oluşturdukları sabittir. Ayrıca toplanan delillerden; reddedilen dayanak davalardan sonra davalı erkeğin kadının adını internetteki cinsel içerikli sitelere uzun süre kalacak şekilde koyduğu ve kadının adını lekelemeye çalıştığı sabittir. Gerçekleşen durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, yazılı şekilde tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

2-)Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinin (1.) ve (2.) fıkrası gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.12.2019