KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNE KONU DAİRELER 3. KİŞİLERE SATILMIŞ OLSA BİLE ARSA SAHİBİNİN KİRA KAYBI İSTEME HAKKI SAKLIDIR

KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNE KONU DAİRELER 3. KİŞİLERE SATILMIŞ OLSA BİLE ARSA SAHİBİNİN KİRA KAYBI İSTEME HAKKI SAKLIDIR

T.C.

Yargıtay

15. Hukuk Dairesi         

2019/3647 E. 

2020/154 K.

    Mahkemesi : Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    – K A R A R –

    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemenin aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar; davalıların kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirlenen inşaat teslim süresine riayet etmediği gerekçesiyle gecikilen her ay için daire başına rayiç kira bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bankalara uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı ile tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davacı tarafların kura ile belirlenerek kendilerine düşen daireleri dava dışı 3. kişilere devrettiklerini, davacıların dava açmakta aktif husumetlerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi; davacıların dava öncesi ve dava sonrası taşınmazları dava dışı 3. kişilerin mülkiyetine geçirdikleri ve dava açmada husumetlerinin olmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
    Karar davacılar vekili tararfından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi; davacıların taşınmazlarını dava dışı 3. kişilere devrettiklerini, devrettiklerinde imzalamış oldukları belgelerde taşınmazlarla ilgili hak ve alacaklarının kalmadığını ve gecikme tazminatına ilişkin haklarını saklı tutmadıklarını belirttiklerini, davacıların dava açmakta aktif husumetlerinin kalmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf taleplerini esastan reddetmiştir.
    Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davada, davacı arsa sahipleri tarafından 01.04.2010 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’ne göre yapılan inşaatta, davacılara verilmesi gereken dairelerin geç teslim edilmesi nedeniyle kira tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yapılacak inşaatın, inşaat ruhsat tarihinden itibaren 5 yıl içinde bitirilmesi kararlaştırılmış olup, inşaat ruhsatı 01.07.2010 tarihinde alındığından, inşaatın bitirilmesi gereken tarih 01.07.2015’tir. Davaya konu edilen bağımsız bölümler, davacı arsa sahipleri tarafından 18.01.2017, 30.03.2017 ve 02.11.2017 tarihlerinde dava dışı 3. kişilere devredildiğinden, mahkemece davacıların devir nedeniyle aktif husumetleri kalmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; devir sözleşmesinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tüm hakların dava dışı 3. kişilere devredildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, davacıların devir tarihlerine kadar gecikme tazminatı talep hakları bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 20.01.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.