İTİRAZIN İPTALİ İLAMINDA HÜKÜM ALTINA ALINAN ALACAKLAR MAKUL VE KABUL EDİLEBİLİR BİR GEREKÇE OLMAKSIZIN AYRI BİR TAKİP İLE İSTENEMEZ

İTİRAZIN İPTALİ İLAMINDA HÜKÜM ALTINA ALINAN ALACAKLAR MAKUL VE KABUL EDİLEBİLİR BİR GEREKÇE OLMAKSIZIN AYRI BİR TAKİP İLE İSTENEMEZ

T.C.

Yargıtay

8. Hukuk Dairesi         

2015/15361 E. 

2015/16056 K.

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/01/2014
    NUMARASI : 2014/13-2014/63

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Borçlu vekili şikayetinde; Bakırköy 16. İş Mahkemesi’nin 2011/572 Esas 2012/266 sayılı ilamdan doğan alacağının tahsili için hem Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8986 sayılı dosyası ile hem de İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4149 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine mükerrer takip yapıldığını, her iki takibin konusunu aynı alacağın oluşturduğunu belirterek İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nden başlatılan takibin iptalini talep etmiştir.
    Mahkemece; Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8986 Esas numaralı dosyası ile ilamsız takip, İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4149 Esas sayılı dosyası ile de ilamlı takip başlatıldığı, alacaklının her iki takip ile hedeflediği amaçlar farklı olup ilkinde haciz yolu ile alacağın tahsilini, ikinci takip ile de borçlunun iflasını kapsayacak bir amaç hedeflemektedir. Yasa yapıcının tahsilde tekerrüre neden olmamak koşulu ile alacağın farklı takip yolları ile tahsiline imkan verdiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı H.M.K’nun 30. maddesinde, “Hakim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde, usul ekonomisi, ilkesi hüküm altına alınmıştır.
    Dairemiz’in önceki içtihatlarında; itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de; sonradan oluşan görüş ve kanaatle tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş, bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.
    Somut olayda; Bakırköy 16. İş Mahkemesi’nin 2011/572 Esas 2012/266 Karar sayılı ilamında borçlunun Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8986 Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe itirazı üzerine, itirazın iptaline, icra- inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Alacaklı İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4145 sayılı dosyasında yaptığı ilamlı takipte bu ilamda yazılı olan edayı içeren icra inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama gideri ile birlikte ilk ilamsız takipte istediği alacak kalemlerini de talep etmiştir. Yukarıda kabul edilen ilkeler gereğince icra müdürlüğünce ilama bağlanan bu alacaklar için ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmaktadır. Makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip yapılması usulsüzdür. Ayrıca ilamsız takibe konu edilmiş asıl alacak kalemleri de ikinci takip ile mükerrer talep edilmiştir.
    Açıklanan nedenlerle Mahkemece şikayetçi borçlunun isteminin kabulü ile İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4149 Esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.