İŞVERENİN İŞÇİYE HAKARET ETMESİ SONUCUNDA İŞÇİNİN İŞ YERİNİ TERK ETMESİ İŞÇİ AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİHTİR.

İŞVERENİN İŞÇİYE HAKARET ETMESİ SONUCUNDA İŞÇİNİN İŞ YERİNİ TERK ETMESİ İŞÇİ AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİHTİR.

T.C.

Yargıtay

22. Hukuk Dairesi         

2013/9125 E. 

2014/8385 K.

    MAHKEMESİ : Kocaeli 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 13/02/2013
    NUMARASI : 2011/268-2013/52

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekil, davacının davalıya ait işyerinde 01.09.2006-11.07.2011 tarihleri arasında en son 1.250,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdinin davalı işverence haklı bir neden olmaksızın ve bildirim süresine uyulmaksızın şifai olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek artırmıştır.
    Davalı vekili: iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 01.09.2006-28.07.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı her ne kadar davacının işe devamsızlığı nedeniyle iş akdinin feshedildiğini belirtmişse de, davacının işe gelmediğine ilişkin devamsızlık tutanaklarından önce iş yerinde patronuyla aralarında bir tartışma yaşandığı ve tanık beyanlarına göre de davalı iş verenin davacıya işinizi düzgün yapıyorsanız yapın, yoksa s…gidin diye hakarette bulunduğu ve bu şekilde davacıyı işten kovduğu anlaşılmakla davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İhbar önelleri ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24. ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
    İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasa’nın 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
    Dosya içeriğinden, davalı işverenin 25.07.2011 tarihli ihtarname ile; davacının davalı işyerinde ön muhasebe elemanı olarak çalıştığı, 12.07.2011 ile 25.07.2011 tarihleri arasında izin almaksızın, mazeretsiz ve habersiz işe gelmemesi sebebiyle 2 gün içinde haklı mazeretini belgelendirmesi, aksi halde iş akdinin İş Kanunu 25/II-g maddesi gereği 28.07.2011 tarihi itibariyle tazminatsız ve bildirimsiz feshedileceği hususunun ihtaren bildirildiği, davacının 28.07.2011 tarihli ihtarname ile; ihtarda belirtilen hususların gerçekten uzak olduğunu, iş akdinin 11.07.2011 tarihinde taraflarınca haklı bir neden olmaksızın ve bildirim süresine uyulmaksızın şifahi olarak feshedildiği, 11.07.2011 tarihinde yani fesih günü haklı neden olmamasına rağmen kendisine bağırdıkları, ağır hakaret ve küfürlerde bulundukları, işyerinde uzun yıllar çalışmasına, işini dört dörtlük yapıp özenle çalışmasına rağmen işten hakaretlere uğrayarak, mağdur edilerek çıkarıldığı, 11.07.2011 tarihinde iş ilişkisi sonlandığından, 12.07.2011 ve 25.07.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin yani fesih tarihinden sonra düzenlenen tutanakların hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, devamsızlık tutanaklarının tek taraflı olarak düzenlenmesi ve gerçekleri yansıtmaması nedeniyle itiraz ettiği, haksız ve bildirimsiz fesih nedeniyle hak kazandığı kıdem-ihbar tazminatı ile sair işçilik alacaklarının hesaplanarak ödenmesi, aksi takdirde fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla işçilik alacaklarının tahsili ve hakaret nedeniyle uğradığı manevi zararın giderimi için manevi tazminat davası açacağını ihtar ettiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda, davacının, iş akdinin işverence hakaret edilerek haksız olarak feshedildiğini ileri sürdüğü, davalı işverenin, davacının işyerini kendisinin terk ettiğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğini iddia ettiği, davacı ile işveren arasında fişe yazılan malların faturaya geçirilmemesi nedeniyle muhasebe işi konusunda tartışma çıktığı, tartışma sırasında işverenin davacıya, benim işimi düzgün yapın, düzgün yapmayan s… gitsin, şeklinde beyanda bulunması üzerine davacının işyerini terk ettiği, devamsızlık tutanaklarının bu olay tarihinden sonra tutulduğu görülmektedir. Hal böyle olunca, davacının işverenin kendisine hakareti sonrası işyerini haklı olarak terk ettiği ve iş akdini haklı olarak feshettiği, buna göre de, davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığı ortada iken, ihbar tazminatının reddi yerine kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.