İŞÇİNİN, İŞYERİNE AİT ARAÇ VE MALZEMELERİ ÖZEL İŞLERİNDE KULLANMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİDİR

İŞÇİNİN, İŞYERİNE AİT ARAÇ VE MALZEMELERİ ÖZEL İŞLERİNDE KULLANMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİDİR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2016/6932 E. 

2019/16945 K.

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, genel tatil, ücret, hafta tatili, yıllık izin alacaklarının tahsili ile manevi tazminat talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının başkaca bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, manevi tazminat talebinin reddine, sair taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı işverence yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşveren, işçinin işyerine ait minibüs ile sair malzemeleri kendi çıkarları için özel işlerinde kullandığı ileri sürülmüştür.
    Dosyadaki 27.09.2008 tarihli tutanakta “Şirketimiz çalışanlarından …’un şirketimize ait olan servis aracını kişisel amaçları doğrultusunda 2 ayı aşkın süreden beri mesai saatleri dışında izinsiz olarak kullandığı tespit edilmiştir. Ayrıca şirketimizin alet takımı ve malzemelerini şirket dışında farklı firmalarda kendi menfaatleri doğrultusunda kullandığı tespit edilmiştir.” şeklinde açıklama olup, davacı işçinin ihtirazi kayıt derc etmeden bu tunanağı imzaladığı, ayrıca bu tutanağı işyerinde çalışan …, … ve …’in de imzaladığı anlaşılmaktadır.
    Davacının görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı ceza davası dosyasının tetkikinde; dinlenen tutanak mümzilerinin hazırlık ve mahkemedeki tanık sıfatıyla verdiği ifadelerde davacı işçinin bu durumu kabul ve itiraf ettiğini, … ve …’in davacıya tutanağı imzalaması için bir baskı yapılmadığını, …’in ise mahkemedeki beyanında baskı yapıldığını beyan ettikleri, ancak …’in baskının ne şekilde gerçekleştiğini açıklamadığı görülmüştür. Davacı işçi ise hazırlık ifadesinde işverene ait aracı özel işlerinde kullandığını ancak bunu işverenin bilgisi dahilinde yaptığını, sorgu ifadesinde ise işyerine ait aracı özel işlerinde kullanmadığını, malzemelerin ise kendisine ait olduğunu fakat yazılı belgesi olmadığından malzemeleri işverene teslim ettiğini beyan etmiş, ancak tanık beyanlarından malzemelerin şirkete ait olduğu anlaşılmıştır.
    Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E. 2009/403 ve 2010/1048 K. sayılı ilamı ile beraatine dair verilen karar onanarak kesinleşmiş ise de delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz. Olaya ilişkin tutanak, tutanak tanıklarının anlatımları, işçinin çelişkili beyanları, dosyadaki bilgi ve belgelerden işçiye fesih nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı, işçinin aleyhine suç izafe olunan hususları içerir tutanağı imzalaması için zorlayıcı bir neden bulunmadığının, ayrıca işçinin bu yöndeki şikayeti üzerine Gebze C. Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında davacının işyerine ait araç ve malzemeleri özel işlerinde kullandığı, bu sebeple iş ilişkisinde güven temelinin çöktüğü kabul edilmelidir. Davacının doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı davranışı nedeniyle işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e bendi uyarınca haklı nedene dayandığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken davacının ceza yargılamasında beraat ettiği gerekçesi ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.