IIK’NIN 97/17. MADDESI GEREĞINCE AÇILAN TASARRUFUN IPTALI DAVALARI ANCAK ISTIHKAK DAVASINA KARŞILIK OLARAK AÇILABILIR

IIK’NIN 97/17. MADDESI GEREĞINCE AÇILAN TASARRUFUN IPTALI DAVALARI ANCAK ISTIHKAK DAVASINA KARŞILIK OLARAK AÇILABILIR

T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi         

2011/11226 E. 

2012/1947 K.

  • İSTİHKAK DAVASI
  • TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ KARŞILIK DAVA OLARAK AÇILMASI
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 409
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 277
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 97
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 96

ÖZET: TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI ANCAK İSTİHKAK DAVASINA KARŞILIK OLARAK AÇILABİLİR. ÜÇÜNCÜ KİŞİ TARAFINDAN AÇILAN İSTİHKAK DAVASI, TARAFLARCA TAKİP EDİLMEDİĞİNDEN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMİŞ OLUP, AÇILMAMIŞ SAYILMASI İLE MEYDANA GELEN SONUÇLAR ORTADAN KALKMIŞTIR. GERİDE BAĞIMSIZ OLARAK AÇILMIŞ TASARRUFUN İPTALİ DAVASI KALMIŞ İSE DE, KARŞILIK DAVA OLARAK AÇILMAYIP, AYRI DAVA OLARAK AÇILAN İPTAL DAVALARI İCRA MAH­KEMESİNCE GÖRÜLEMEZ.

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı 3. kişi vekili, Kartal İkinci İcra Müdürlüğü’nün 2008/2263 Esas sayılı dosyasından, davacının işyerindeki mallarının haczedildiğini belirterek İİK’nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.

Davalı alacaklı vekili, davacı 3. kişi şirketin alacaklılardan mal kaçırma amacı ile kurulduğunu, borçlunun ticari mallarının büyük bir kısmını 3. kişiye devir ettiğini, istihkak davasının reddini ve davacı ve borçlu arasındaki tasarrufun iptali istemi ile İİK’nın 97/17, 277-280 maddeleri gereğince açtığı karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece, davacı 3. kişinin istihkak davasının takip edilmediğinden HUMK’nın 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 3. kişinin İİK’nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşılık olarak İİK’nın 97/17 ve 277-280 mad­deleri gereğince açtığı tasarrufun iptaline ilişkindir.

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve İİK 97/13 maddesi gereğince alacaklı lehine tazminata hük­medilmesi için gerekli olan davanın reddi koşulunun somut olayda ger­çekleşmemiş bulunmasına göre davalı alacaklının aşağıda yazılı bendin kap­samı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- İİK’nın 97/17. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davaları ancak istihkak davasına karşılık olarak açılabilir. Bu nedenle usulüne uygun olarak açılmış bir istihkak davası olması halinde karşılık olarak açılan iptal davası dinlenebilir özelliğe sahiptir.

Somut olayda 3. kişi tarafından açılan istihkak davası, taraflarca takip edilmediğinden HUMK’nın 409/5-6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davanın açılmamış sayılması ile meydana gelen sonuçlar ortadan kalkar, dava hiç açılmamış sayılır. Bu durumda, geride sanki bağımsız olarak açılmış tasarrufun iptali davası kalmıştır. Oysa, karşılık dava olarak açılmayıp, ayrı dava olarak açılan iptal davaları İcra Mahkemesinde gö­rülemez. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.02.1954 gün E:2, K:7 sayılı kararı)

Bu durumda, iptal davasının görev yönünden reddi ile dosyanın başvuru halinde, değere göre görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönde­rilmesi yerine davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı alacaklıya geri verilmesine 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.