İHBAR DİLEKÇESİNİN İHBAR OLUNAN ŞİRKETE TEBLİĞ EDİLMEKSİZİN YA DA USULÜNE UYGUN OLARAK TEBLİĞ EDİLDİĞİNE DAİR TEBLİGAT PARÇASI DOSYAYA ALINMAKSIZIN VE ÖZELLİKLE İHBAR TALEBİ KONUSUNDA ARA KARAR KURULMAKSIZIN, HÜKÜM KURULMASI HATALIDIR

İHBAR DİLEKÇESİNİN İHBAR OLUNAN ŞİRKETE TEBLİĞ EDİLMEKSİZİN YA DA USULÜNE UYGUN OLARAK TEBLİĞ EDİLDİĞİNE DAİR TEBLİGAT PARÇASI DOSYAYA ALINMAKSIZIN VE ÖZELLİKLE İHBAR TALEBİ KONUSUNDA ARA KARAR KURULMAKSIZIN, HÜKÜM KURULMASI HATALIDIR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2022/12110 E. 

2022/11576 K.

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın 01.05.2008 tarihinde davalı Sağlık Bakanlığının alt işvereni nezdinde işe başladığını, … sözleşmesinin 30…..2013 tarihinde emeklilik sebebi ile son bulduğunu; ancak tazminatının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada husumetin sadece Bakanlığa yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının nezdinde çalıştığı alt işveren şirketlerin de davada zorunlu dava arkadaşı olduğunun kabulü gerektiğini, Bakanlık tarafından kanuni düzenlemelere göre kıdem tazminatı ödenmesinin mümkün olmadığını, talep konusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu, davalı Sağlık Bakanlığının asıl işveren olarak kıdem tazminatından dava dışı alt işverenler ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle kesin olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
    A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
    B. Temyiz Sebepleri
    Adalet Bakanlığı; davalı vekilinin, davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbarı talebi hakkında bir işlem yapılmamasının hukuki dinlenilme hakkını kısıtladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemi ile kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık; davalı vekilinin, davanın dava dışı alt işverenlere ihbarı talebinin değerlendirilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
    2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
    3. 6100 sayılı Kanun’un “Hukuki dinlenilme …” kenar başlıklı 27 nci maddesi şöyledir:
    “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
    (2) Bu hak;
    a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
    b) Açıklama ve ispat hakkını,
    c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini,
    içerir.”4. Davanın ihbarı, 6100 sayılı Kanun’un 61 ila 64 üncü maddeleri arasında düzenlenmiş olup “İhbar ve şartları” kenar başlıklı 61 inci maddesi şu şekildedir:
    ” (1) Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.
    (2) Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir.”
    5. 6100 sayılı Kanun’un “İhbarın şekli” kenar başlıklı 62 nci maddesi ise aşağıdaki gibidir:
    “1) İhbar yazılı olarak yapılır; ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
    (2) Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez.”
    6. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 01…..2020 tarihli ve 2017/26836 Esas, 2020/5128 Karar sayılı kararında davanın ihbarına ilişkin ilkeler, şu şekilde açıklanmıştır:
    “…6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. ve devamı maddelerine göre,taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde 3.kişiye rücu edeceğini ve kendisine rücu edilebileceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
    İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
    Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
    Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi de dinlenmek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
    6100 sayılı HMK’nın yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında, davalının ihbar dilekçesinin ihbar olunan şirkete tebliğ edilmeksizin ya da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair tebligat parçası dosyaya alınmaksızın ve özellikle ihbar talebi konusunda ara karar kurulmaksızın, hüküm kurulması hatalıdır. …”
    7. Yargıtay ( Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli ve 2016/29128 Esas, 2020/2136 Karar sayılı kararının konuya ilişkin kısmı şöyledir:
    “……davanın davacının çalıştığı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi ve ihbar olunan alt işveren şirketlerin davacının çalışma şartları ve ödemeler konusunda belgeler ibraz etmesi halinde talep edilen işçilik alacaklarının hesaplanmasında bu belgelerin dikkate alınacağı düşünüldüğünde davanın alt işveren şirketlere ihbarında zorunluluk bulunmaktadır. Davalının bu talebini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. maddesinde öngörülen sürede, tahkikat sonuçlanmadan, Mahkemeye ilettiğinin anlaşılması karşısında; Mahkemece, davanın ihbarı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hatalıdır. …”
    3. Değerlendirme
    1.Davanın ihbarı; görülmekte olan davanın taraflarından birinin, üçüncü bir kişiye bu davayı haber vermesi ve üçüncü kişiden bu davada kendisine yardım etmesini istemesidir. 6100 sayılı Kanun’un kararın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen 61 inci maddesinde, taraflardan birinin davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünmesi durumunda tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği açıklanmıştır.
    2. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından 02.04.2021 tarihli dilekçe ile 6100 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi kapsamında dava dışı alt işverenlere davanın ihbarına yönelik aynı Kanun’un 62 nci maddesinde öngörülen şekilde ve tahkikat sonuçlanmadan İlk Derece Mahkemesinden yazılı talepte bulunulmuştur. Davalı vekilinin dilekçesinde ihbarı istenen alt işveren şirketlerin unvan ve adresleri de belirtilmiştir.
    3. Kararın İlgili Hukuk kısmının (6) ve (7) numaralı paragraflarında yer verilen yargı kararlarında da açıklandığı üzere, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin 02.04.2021 tarihli ihbar talebi hakkında değerlendirme yapılmadan esas hakkında hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğundan, hatalıdır.
    V. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA
    Dava dosyasının Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
    10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.