İHALENİN FESHİ İSTEMİ - İPOTEKLİ TAŞINMAZIN SATIN ALINMASI - TARAF TEŞKİLİ

İHALENİN FESHİ İSTEMİ - İPOTEKLİ TAŞINMAZIN SATIN ALINMASI - TARAF TEŞKİLİ

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
2022/6641 E.
2022/7059 K.
13.6.2022 T.

İHALENİN FESHİ İSTEMİ ( İhale Konusu Edilen İpotekli Taşınmazı Takipten Evvel Satın Alan Şirketin Asıl Borçlu Yanında Borçlu Olarak Gösterilmeden Takip Talebi ve İcra Emri Düzenlendiği Bu İcra Emrinin Adı Geçene Tebliği ile Satışın Yapıldığı - İpotekli Taşınmaz Maliki Üçüncü Kişiye Borçlu Olarak Gösterilmediği İcra Emrinin Tebliğ Edilmesinin Usulsüz Olan İcra Takibini Usulüne Uygun Hale Getirmeyeceği/İpotek Veren Üçüncü Kişi ile Asıl Borçlu Arasında Zorunlu Takip Arkadaşlığı Bulunduğundan Bu Hususun Mahkemece Re'sen Göz Önünde Bulundurulması Gerektiği )

İPOTEKLİ TAŞINMAZIN SATIN ALINMASI ( İpotekli Taşınmaz Maliki Üçüncü Kişiye Borçlu Olarak Gösterilmediği İcra Emrinin Tebliğ Edilmesinin Usulsüz Olan İcra Takibini Usulüne Uygun Hale Getirmeyeceği - HMK'nın 124. Maddesi Uyarınca Alacaklı Tarafından Ek Takip Talebinde Bulunulması ve Buna Göre Düzenlenecek İcra Emrinin Tebliği Gerektiği/Adı Geçen Usulünce Takibe Dahil Edilmediği Halde Takibin Yürütülmesi ve Taşınmazın İhale Yoluyla Satılmasının Doğru Olmadığı )

TARAF TEŞKİLİ ( HMK'nın 124. Maddesi Uyarınca Alacaklı Tarafından İpotekli Taşınmazın Takipten Evvel Satın Alan Şirket Yönünden Ek Takip Talebinde Bulunulması ve Buna Göre Düzenlenecek İcra Emrinin Tebliği Gerektiği - Adı Geçen Usulünce Takibe Dahil Edilmediği Halde Takibin Yürütülmesi ve Taşınmazın İhale Yoluyla Satılması Doğru Olmadığından İlk Derece Mahkemesince İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gerektiği )

2004/m.134,149

6100/m.124

ÖZET : Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir.

İhale konusu edilen ipotekli taşınmazı takipten evvel satın alan Şirketin asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip talebi ve icra emri düzenlendiği, bu icra emrinin adı geçene tebliği ile satışın yapıldığı görülmektedir. İpotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu husus, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye borçlu olarak gösterilmediği icra emrinin tebliğ edilmesi usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmez. Bu durumda, HMK'nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, Şirket yönünden ek takip talebinde bulunulması ve buna göre düzenlenecek icra emrinin tebliği gerekirken, adı geçen usulünce takibe dahil edilmediği halde takibin yürütülmesi ve taşınmazın ihale yoluyla satılması doğru olmadığından, İlk Derece Mahkemesince; ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi K. K. C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından 14.10.2015 tarihinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte taşınmaz maliki borçlunun, 1023 ada 9 parsel 14 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddi ile borçlu aleyhine %10 oranında para cezasına hükmedildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

İcra takibinin dayanağı olan ipotek akit tablosunun incelenmesinde, alacaklı Y. ve K. Bankası A.Ş. lehine borçlu B. Y.'nin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere aynı kişi adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 15.06.2012 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu taşınmazın takipten evvel, 01.06.2015'te ipotekle yükümlü olarak şikayetçi N. A. İnşaat Akaryakıt Ticaret Limited Şirketi tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır.

İİK'nun 149/b maddesi gereğince; icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60. maddeye göre birer ödeme gönderir. Anılan maddede sözü edilen bu husus, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren üçüncü kişi hakkında birlikte takip yapılmasını gerektirir.

İcra müdürlüğünce yasanın emredici bu hükmüne rağmen taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malike icra emri gönderilmemesi ve dolayısı ile taşınmazın yeni malikine itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesi yasaya aykırıdır. Bu eksiklik ancak HMK'nun 124. maddesine göre, alacaklı tarafından, taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak satın alan kişiye karşı ek takip talebinde bulunulup icra emri gönderilmesi suretiyle sonradan tamamlatılabilir. Bu husus takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilir.

Somut olayda, ihale konusu edilen ipotekli taşınmazı takipten evvel satın alan N. A. İnşaat Akaryakıt Ticaret Limited Şirketi'nin asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip talebi ve icra emri düzenlendiği, bu icra emrinin adı geçene tebliği ile satışın yapıldığı görülmektedir. İpotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu husus, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye borçlu olarak gösterilmediği icra emrinin tebliğ edilmesi usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmez.

Bu durumda, HMK'nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, N. A. İnşaat Akaryakıt Ticaret Limited Şirketi yönünden ek takip talebinde bulunulması ve buna göre düzenlenecek icra emrinin tebliği gerekirken, adı geçen usulünce takibe dahil edilmediği halde takibin yürütülmesi ve taşınmazın ihale yoluyla satılması doğru olmadığından, İlk Derece Mahkemesince; ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle yukarıda yazılı nedenlerle 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 23.03.2022 tarih ve 2022/515 E. - 2022/835 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30.11.2021 tarih, 2020/306 E. - 2021/563 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 13.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.