GEREKÇELİ KARARDA ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ VAR İSE KISA KARARDA İLKENİN OLMAMASI ÇELİŞKİDİR.(BERAAT)

GEREKÇELİ KARARDA ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ VAR İSE KISA KARARDA İLKENİN OLMAMASI ÇELİŞKİDİR.(BERAAT)

TC

YARGITAY

19. Ceza Dairesi         

2019/18905 E.  

2020/936 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi[Kuzey Deniz Saha K.lığı Askeri Mah. (Kapatılan)]
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Dosya dizi 19-20’de yer alan RDM kayıtları ile dizi 21-22’de mevcut personel bilgi formunda sanığın askere gelmeden evvel intihar girişiminde bulunduğunun, arkadaşları ile uyum sorunu yaşadığının belirtilmesi, dizi 23-24’de yer alan hastane belgerine göre uyum bozuklukları tanısı ile askeri hastanelerde muayene ve tedavi olduğunun anlaşılması, firar suçundan dolayı devam eden başka bir yargılamasının olması ve adli sicil kaydı dikkate alındığında, sanığın suç tarihlerinde ceza ehliyeti ve psikiyatrik yönden askerliğe elverişli olup olmadığı konusunda ortaya çıkan kuşkunun giderilmesi amacıyla psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayenesi yaptırılıp, bilirkişinin lüzum görmesi hâlinde adli gözlem altına aldırılması, elde edilecek sonuca göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre ise;
1) Kısa kararda, atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle CMK'nin 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ve hükmün gerekçesinde şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verildiği belirtilmek suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
2)Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 19/01/2016 ve 29/02/2016 tarihli tutanaklardan suç tarihlerinde sanığın yaşadığı bölgede zaman zaman terör ve toplumsal olaylar olmakla birlikte sokağa çıkma yasağının olmadığının ve il dışına otobüs çıkışlarının yasaklanmadığının anlaşılması, kapatılan Askerî Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında mazeretin, kıtaya zamanında gelmeyi zorlaştıran veya imkânsızlaştıran, önceden beklenilmesi mümkün olmayan ciddi olaylar olarak tanımlanması ve İç Hizmet Yönetmeliğinin 57 (b) maddesinin bu konuda ölçü alınması göz önünde bulundurulduğunda, sanığın savunmasında ifade ettiği “Diyarbakır’da yaşanan terör olayları nedeniyle zamanında birliğine katılamadığı” yönündeki mazeretinin askerlik hizmetine tercih edilecek ve gecikmeyi haklı gösterecek bir mazeret niteliğinde olmadığı ve yasal anlamda geçerli bir özür teşkil etmediği halde mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve askeri savcının sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.