EŞİNİN AİLESİNİ VE MİSAFİRLERİN GELMESİNİ İSTEMEMEK HAKLI BOŞANMA SEBEBİ

EŞİNİN AİLESİNİ VE MİSAFİRLERİN GELMESİNİ İSTEMEMEK HAKLI BOŞANMA SEBEBİ

TC

YARGITAY

2. Hukuk Dairesi         

2019/5570 E. 

2019/12070 K.

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVACI-DAVACI : ...
    DAVALI-DAVACI : ...
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Taraflarca karşılıklı boşanma istemli açılan davada yapılan yargılama neticesinde, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki tarafında davası kabul edilerek, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, tarafların karşılıklı olarak tazminat taleplerinin reddine, velayetin anneye bırakılmasına ve çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş, karar karşı davacı-davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar tümüyle kaldırılmış, yerine; her iki tarafında davasının kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı olarak tazminat taleplerinin reddine, velayetin anneye bırakılmasına ve çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı-davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, davalı-davacı kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği, intihar girişiminde bulunduğu, eşininin ailesini ve misafirlerin gelmesini istemediği, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Yukarıda 2. bentde açıklandığı üzere; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı-davalı erkeğin kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. TMK 174/1-2 madde koşulları erkek yararına oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek erkek yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. (TMK m.175) Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları davalı-davacı kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz konu diğer bölümlerin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.12.2019