DEVLETİ DOLANDIRMAYA ÇALIŞANLAR 'FAİZİYLE' GERİ ÖDEYECEK

DEVLETİ DOLANDIRMAYA ÇALIŞANLAR 'FAİZİYLE' GERİ ÖDEYECEK

Kayseri Baro Avukatı Handan Döre, muvazaalı boşanma ile SGK'dan dul aylığı alanların tespit edilmesi halinde yaptırımların olacağını söyleyerek, "Boşanma hakkını kötüye kullanarak SGK'dan ödeme alınması durumunda, faizi ile geri ödeme söz konusu olacaktır" dedi.

2008 yılında çıkan yasanın ardından muvazaalı yani formalite boşanma sayılarının arttığını söyleyen Avukat Handan Döre, "Öncelikle 2008 yılındaki yasa değişikliğinin ardından böyle bir durum ortaya çıkmaya başladı. Söz konusu yasa değişikliği ile sigortalının vefatı halinde dul kalan eşi ve kız çocuklarına maaşının aktarılması şeklinde bir uygulamaya gidildi. Bununla alakalı da şartlara baktığımızda bekar olmak esas şart. Herhangi bir yaş şartı yok. Dul kalmış olmak, boşanmış olmak kısacası bekar olmak. Uygulamaya baktığımızda da bu şartı gerçekleştirmek için muvazaalı şekilde halk arasında da formalite dediğimiz şekildeki bu boşanmalar artmış durumda. Muvazaadan kastımız Yargıtay kararlarındaki kabule göre aslında hukuken evlilik birliğini sona erdirmek ancak fiiliyatta evliliği devam ettirmek. Yalnızca maaş alabilmek adına hukuken aslında bir hakkın kötüye kullanılması söz konusu" diye konuştu.

"Bu boşanmalarda hile durumu söz konusu"

Handan Döre, formalite boşanmalarda kurumun hile ile zarara uğratılmasının söz konusu olduğunu söyleyerek, "Bu boşanma halinde apaçık bir hile durumu da söz konusu. Kurumun hile ile zarara uğratılması sebebi ile de tabii ki kurumun rücu ve yaptırım hakkı söz konusu. Bu yaptırımın dayanağı da yasanın 56. maddesine dayanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilgili kanunun 56. maddesinin son fıkrasında diyor ki; 'Eşinden boşandığı halde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar 96. madde hükümlerine göre geri alınır'. Bu madde ile birlikte aslında muvazaalı bir boşanmanın ardından SGK'yı hileli bir şekilde zarara uğratarak bir maaş ödeneği alan kişilerin bu durumun tespiti halinde karşılaşacağı yaptırım düzenlenmiş. SGK, borç tahakkuk ettiği bu aylık alacaklarına karşı bir hesaplama yapıyor ve aylık bağlanmış kişilere geri ödemesi için tebliğ ediyor. Bu tebliğe karşılık ise kuruma itiraz yolu öngörülmüş. İtiraz edilmemesi halinde de bir aylık bir süreç içerisin de geri ödenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Formalite boşanmaların tespiti için denetlemeler yapılıyor"

Muvazaalı boşanmalar için bir ihbar hattı olduğunu ve kurumun kendisinin de bu durumda tespit çalışmaları yaptığını söyleyen Döre, sözlerine şu şekilde devam etti:

"SGK'nın bu muvazaalı tespitleri ne şekilde yaptığı hususuna da değinmek gerekirse, Alo 170 isimli bir ihbar hattı mevcut. Vatandaşlar tarafından yapılan ihbarlar neticesinde bir denetleme söz konusu olabileceği gibi SGK'nın kurum olarak kendisinin yaptığı bir denetleme de söz konusu. Özellikle boşanma tarihi ile maaş talebi arasında 1 yıldan az bir süre olması halinde kurum denetmenleri kendiliğinden bir inceleme yapıyorlar ve bu inceleme çerçevesinde de ev ziyaretleri yaparak komşulardan, muhtardan bilgi alarak boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin bir rapor hazırlıyorlar. Bu rapora ilişkin de Yargıtay'ın çeşitli kriterleri mevcut aslında. Özellikle boşanmanın muvazaalı olduğuna ilişkin detaylı bir inceleme yapılmasını istiyor. Tek bir fotoğraf karesi ya da sadece bir denetim sırasında kişilerin aynı evde bulunması gibi sınırlı bir inceleme değil de bütünsel bir durumun varlığını arıyor. Bu halde de bir raporda muvazaalı evlilik tespit edilirse, madde 56 söz konusu oluyor."

"Boşanma hakkının kötüye kullanılması faiziyle geri ödemeye söz konusu"

Handan Döre, devletin birlikte yaşayan çiftlere karışma durumunun olmadığını fakat boşanma hakkının kötüye kullanılması ve ödenek elde edilmesi halinde faizi ile geri ödemenin söz konusu olacağını söyleyerek, "Aslında bir boşanmanın söz konusu olması halinde devletin boşanan eşlerin birlikte yaşamasına karışmak gibi bir durumu söz konusu değil ancak hukukumuza hakim hakkın kötüye kullanılması yasağı çerçevesinde Yargıtay kararlarının da bu hususta dayandığı nokta budur. Yani boşanma hakkını kötüye kullanarak SGK'dan bir ödenek elde edilmesi halinde tabii ki bunun faiziyle birlikte geri ödenmesi söz konusu olacaktır. Hakkın ne zamandan beri kötüye kullanıldığına ilişkin kanun maddesinde herhangi bir açıklık yok ancak bu halde de gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile kurumun geri alma çerçevesine dahil olarak fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak, bu tarih itibariyle gelir, aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmelidir. Ancak burada da şuna dikkat çekmek isterim ki yasa 2008 yılında yürürlüğe girdi ve bu tarihte fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilmemelidir. Ödeme dönemine dair kanunun 96. maddesine göre borç tarihi öncesine dair borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine dair olarak kanunun 96. maddesine göre uygulama yapılmalıdır" dedi.