BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ BİRİKİMLERİ KISMEN HACZEDİLEBİLİR

BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ BİRİKİMLERİ KISMEN HACZEDİLEBİLİR

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2018/11309 E.

2018/8049 K.

Mahkemesi : …İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmiştir Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti

Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu, … Emeklilik ve Hayat A.Ş., … Emeklilik ve Hayat A.Ş nezdinde bulunan bireysel emeklilik fonu katılım payları üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, anılan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece konu ile ilgili gerekli yerlere müzekkere yazılmıştır. Takasbank’tan gelen cevapta borçlunun bireysel emeklilikte bulunan hesabının yalnızca haczi mümkün olan kısmının haczedildiğini bildirilmiştir. Tamamının haczedilmediği bildirilmiştir. İcra müdürlüğü de haczedilen kısmın 330.005,01 TL + 587.128,42 TL olduğunu bildirmiştir. Mahkeme de gelen bu yazıları dikkate alarak bu kısmın haczinin mümkün olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir.

Olayla İlgili Mevzuat Maddeleri

4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun; 2/d) maddesinde “Katılımcı: Emeklilik sözleşmesine kendi ad ve hesabına taraf olan gerçek kişiyi ifade eder.” 2/g) maddesinde Fon: Emeklilik yatırım fonun” ifade eder.” Denilmektedir. Aynı kanunun 17. maddesinde ise; “Fonun malvarlığı, şirketin bu Kanundan, 28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, emeklilik sözleşmesinden, fon içtüzüğünden ve ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve sorumluluğunu karşılaması dışında hiçbir amaçla kullanılamaz. Fonun malvarlığı rehnedilemez. Portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilemez. Üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dâhil edilemez.

Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgarî ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının, nafaka borçları hariç olmak üzere, asgarî ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dâhil edilemez. Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında, rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır” düzenlemelerine yer verilmiştir.

01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği’nin 26.maddesinde;

“Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz, rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar, nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebilir.” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; şikâyetçi borçlu katılımcı olduğundan uygulanması gereken yasa hükmü 4632 Sayılı Kanun’un 17/2. Maddesidir. Mahkemece, borçlunun haczi kabil sigorta birikim tutarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Yalnızca Takasbank ve icra müdürlüğünden gelen yazı cevapları ile sonuca gidilmiştir.

Yargıtay’ın Değerlendirmesi

Öncelikle Mahkemece, 4632 sayılı Kanun’un 17/2. Maddesi uyarınca borçlunun, sigorta birikim tutarlarının kısmen haczinin mümkün olduğu değerlendirmesi yapılmalıdır. Daha sonra borçlunun sisteme giriş tarihi esas alınarak, sistemde kaç ay kaldığı belirlenmelidir. Haciz tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen brüt asgari ücret tutarı da tespit edilmelidir. Belirlenen veriler üzerinde açıklanan mevzuat hükümleri tatbik edilmesiyle oluşacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre, borçlunun alacağının haczedilebilir kısmının net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu duruma uygun hüküm oluşturulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir ve bozulması gerekir.

Sonuç

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

İlamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.