BİLİRKİŞİ RAPORU İLE UZMAN GÖRÜŞÜ ARASINDAKİ ÇELİŞKİ GİDERİLEREK HÜKÜM VERİLMELİDİR

BİLİRKİŞİ RAPORU İLE UZMAN GÖRÜŞÜ ARASINDAKİ ÇELİŞKİ GİDERİLEREK HÜKÜM VERİLMELİDİR

YARGITAY 16. CEZA DAİRESİ

2019/3373 E.

2019/6418 K.

Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında 121502 sicil nolu katibin elektronik imza eksikliği mahallinde giderilebilir nitelikte görülmüştür.
I)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "... iletişim sisteminin ...... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan; ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya getirtilip, temin edilememesi halinde dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ile istinaf aşamasında dosyaya sunulan uzman görüşünün birlikte değerlendirilip aradaki çelişkiyi giderici bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle,
2-Sanık hakkında sabit hat veya ankesörlü telefon görüşmelerinden dolayı soruşturma bulunup bulunmadığına ilişkin hüküm sonrası dosyaya gelen müzekkere cevabı da nazara alınarak bu hususta araştırma yapılıp,
3-İstinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan belge içeriklerine göre sanığın operasyonel hat kullanıp kullanmadığının araştırılıp,
4-UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı da araştırılarak,
Yukarıda belirtilen belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanun aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreye ve mevcut delil durumuna göre, tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.