AYM, ZIRHLI POLİS ARACININ VURDUĞU YOLCU MİNİBÜSÜYLE İLGİLİ KARARINI AÇIKLADI

AYM, ZIRHLI POLİS ARACININ VURDUĞU YOLCU MİNİBÜSÜYLE İLGİLİ KARARINI AÇIKLADI

8 yolcusu olan minibüse ateş edildi. Jandarma ve polis raporlarıyla ateşin zırhlı polis aracından açıldığı netleşti ancak "kovuşturmaya gerek yok" denildi. Anayasa Mahkemesi, yolcuların başvurusu üzerine yaşam hakkı ihlali kararı verdi. 4 yıldır haklarında kovuşturma dahi başlatılmayan 6 polisin yargılanmasının önü açıldı.

İçinde 8 yolcu bulunan minibüs 15 Şubat 2017 günü kent merkezine doğru yola çıktı. Normal yollarında seyir halindeyken karşı istikametten gelen zırhlı araçtan ateş edildi. Zırhlı araç hiç durmadan yoluna devam etti.

Şoför hemen aracı kenara çekti. Şans eseri kimse yaralanmamıştı. Şoför 156 Jandarma hattını arayarak durumu bildirdi. Telefondaki görevli karakola gitmelerini söyledi.

Yolcular yaşadıkları ilk paniği atlattıktan sonra başka araçlarla yollarına devam etti. Şoför ve arkadaşı olan bir yolcu karakola gitti. İfadeleri alındı.

JANDARMA RAPORU: UÇAKSAVAR MERMİSİ

Olay yerinde jandarma ekipleri tarafından aynı gün inceleme yapıldı, araç incelendi, fotoğraflar çekildi. Olay yerinde uçak savar mayomu olarak tanımlanan iki ağır makineli tüfek şarjörü bulundu.

Minibüsün ön camında dikiz aynası hizasında bir mermi girişi, aracın arka kısmında muhtelif delikler bulunduğu, arka sağ kapı camının kırık olduğu, araç bagaj kısmında küçük ebatlı metal parçaların bulunduğu rapor edildi.

Jandarma tarafından hazırlanan raporda, "Zırhlı ejder marka polis aracından minibüse doğru aralarında 44 metre mesafe kaldığı sırada atış yapıldığı, merminin araç içine girdikten sonra parçalanarak birden fazla delinme oluşturacak şekilde aracı terk ettiği kanaatine ulaşılmıştır" denildi.

"ZIRHLI ARAÇTAKİ POLİSLER: SES DUYDUK, BAKTIK SİLAHIN EMNİYETİ KAPALIYDI"

Zırhlı araç içinde bulunan altı polis, "bilgi sahibi" sıfatıyla verdikleri ve birbiriyle örtüşen ifadelerinde özet olarak, zırhlı araçla mazot ikmali için yola çıktıklarını, Diyarbakır-Bingöl karayolu Lice yol ayrımına yaklaştıklarında araçtan bir ses geldiğini, silahı kontrol ettiklerinde atış emniyetinin kapalı olduğunu gördüklerini, yakıt ikmalinden sonra görev yerlerine döndüklerini, yaklaşık bir saat sonra Jandarma tarafından merminin bir yolcu minibüsüne isabet ettiği bilgisini aldıklarını belirtti.

SAVCI 2 YIL MAHKEMEYE CEVAP VERMEDİ

Lice Cumhuriyet Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da yolculardan Özgür Atagün ve Metin Bekiroğlu'nun başvurusu üzerine kovuşturmaya gerek görmedi. İtirazı değerlendiren Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği soruşturmanın genişletilmesi için Lice Cumhuriyet Başsavcılığı'na 3 defa yazı yazmasına rağmen Lice Savcılığı iki yıl gibi uzun bir süre boyunca cevap vermedi. Anayasa Mahkemesi değerlendirmesinde "Bu durum dahi tek başına soruşturma sürecindeki özensizliğe dair ciddi ve açık bir emaredir" denildi.

BAKANLIK: KAZARA OLDU

Bakanlık, somut olayda ateşli silah kullanımının kazara meydana geldiğinin kriminal raporla ortaya konulduğunu, adli makamlar tarafından soruşturmanın tüm unsurlarıyla geriktiği gibi yapıldığını, bireysel başvuru incelemesi yapılırken bu hususların dikkate alınması gerektiğini beyan etmiştir.

Son olarak Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği de kovuşturmaya yer olmadığına karar verince Atagün ve Bekiroğlu Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme şu değerlendirmede bulundu:

OYBİRLİĞİYLE İHLAL KARARI

Anayasa Mahkemesi hükmü şöyle oluşturdu:

Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,

Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine,

Kararın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,

Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.