ARABULUCULUK TUTANAĞININ YENİ BİR İCRA DOSYASI ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASI GEREKİRKEN İLAMSIZ TAKİP ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASININ HUKUKA AYKIRI OLMASI SEBEBİYLE İCRA MEMURUNUN İŞLEMİNİ ŞİKAYET

ARABULUCULUK TUTANAĞININ YENİ BİR İCRA DOSYASI ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASI GEREKİRKEN İLAMSIZ TAKİP ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASININ HUKUKA AYKIRI OLMASI SEBEBİYLE İCRA MEMURUNUN İŞLEMİNİ ŞİKAYET

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

2022/9640 E.

2023/2630 K.

13.04.2023 T.

ARABULUCULUK TUTANAĞININ YENİ BİR İCRA DOSYASI ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASI GEREKİRKEN İLAMSIZ TAKİP ÜZERİNDEN TAKİBE KONULMASININ HUKUKA AYKIRI OLMASI SEBEBİYLE İCRA MEMURUNUN İŞLEMİNİ ŞİKAYET

ARABULUCULUK TUTANAĞI UYARINCA TAKSİTLERDEN HERHANGİ BİRİNİN AKSATILMASI HALİNDE BAŞVURUCUNUN İCRA DOSYASI KAPAK HESABI ÜZERİNDEN TAKİBE DEVAM EDEBİLMESİ

BORÇLUNUN ARABULUCULUK SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARI YERİNE GETİRMEDİĞİ GEREKÇESİYLE TAKİBE DEVAM EDİLMESİNDE YASAL BİR ENGEL BULUNMAMASI SEBEBİYLE İCRA MEMURU TARAFINDAN İLAMSIZ TAKİBE DEVAM EDİLMESİNE KARAR VERİLMESİNİN HUKUKA UYGUN OLMASI

ÖZETİ: Dava, arabuluculuk tutanağının yeni bir icra dosyası üzerinden takibe konulması gerekirken ilamsız takip üzerinden takibe konulmasının hukuka aykırı olması sebebiyle icra memurunun işlemine şikayete ilişkindir. Uyuşmazlık, arabuluculuk tutanağına dayalı olarak icra dosyası üzerinden duran takibe devam edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Arabuluculuk tutanağında taksitlerden herhangi birinin aksatılması halinde başvurucunun icra dosyası kapak hesabı üzerinden takibe devam edebileceği hususu karar altına alındığı, borçlunun arabuluculuk sözleşmesindeki şartları yerine getirmediği gerekçesiyle takibe devam edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesine şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, takip alacaklısı ile arabuluculuk yoluna başvurduklarını ve 134.100,00 TL ödeme yapılması yönünde anlaşma sağlandığını, anlaşma bedelinin pandemi sebebiyle ödenememesi üzerine aynı icra dosyası üzerinden arabuluculuk tutanağına icra edilebilirlik şerhi alınarak ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibe devam edildiğini, itiraz üzerine duran ilamsız takibin, itirazın iptali veya itirazın kaldırılması talebi olmaksızın devam edemeyeceğini yine arabuluculuk tutanağı yeni bir icra dosyası üzerinden takibe konulması gerekirken ilamsız takip üzerinden takibe konulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasını ve hacizlerin fekkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk tutanağı kapsamında ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, mahkemeyi yanıltıcı şekilde gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu beyan ederek talebin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan 18.11.2019 tarihli anlaşma belgesinin içeriğinde toplam 134.100,00 TL'lik borcun altı eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, taksitlerden herhangi birinin aksatılması halinde takibe devam edileceği kararlaştırıldığından, arabuluculuk anlaşma belgesinin borçlu tarafından kabul edildiği ve icra edilebilirlik şerhi ile ilam niteliği kazanan belgeye dayalı olarak takip başlatılmasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayet dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arabuluculuk tutanağında taksitlerden herhangi birinin aksatılması halinde başvurucunun icra dosyası kapak hesabı üzerinden takibe devam edebileceği hususu karar altına alındığı, borçlunun arabuluculuk sözleşmesindeki şartları yerine getirmediği gerekçesiyle takibe devam edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.03.2021 tarih 2020/1147 Esas - 2021/471 Karar sayılı kararında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Arabuluculuk sözleşmesindeki takibin devamına şeklindeki hükmün geçerli olmadığını, icra takibinin durması sebebiyle itirazın kaldırılması veya itirazın iptali talebinde bulunulması gerektiğini, Arabuluculuk Kanunu'nun 15/4 maddesi uyarınca yargısal yetkinin kullanımı olarak hakim tarafından yapılabilecek işler arabulucu tarafından yapılamayacağını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arabuluculuk tutanağına dayalı olarak icra dosyası üzerinden duran takibe devam edilip edilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18. maddesi, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 68/1 ve 67/1. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun'un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.