ALACAKLININ TAKİP TALEBİ İLE İCRA MEMURUNA BAŞVURMASI, ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ İÇİN YETERLİDİR

ALACAKLININ TAKİP TALEBİ İLE İCRA MEMURUNA BAŞVURMASI, ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ İÇİN YETERLİDİR

T.C.

Yargıtay

6. Hukuk Dairesi         

2012/4241 E. 

2012/6067 K.

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, kira parasının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra takibinde ve davada dayanılan, hükme esas alınan 02.01.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira paralarının her ay peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı anılan kira sözleşmesine dayanarak davalı hakkında 09.04.2010 tarihinde Ocak 2003-Ocak 2005 arası kira parasının tahsili için … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2010 / 5886 sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı, kiralananı oniki ay süre ile işletmesine rağmen kendisinden yirmialtı aylık kira parasının istendiğini, borca bu nedenle itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine açılan işbu itirazın iptali davasında da yasal süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece, takip konusu yapılan Ocak 2005 kirasının muaccel olduğu tarihten takip tarihine kadar beş yılı aşkın süre geçmesi nedeniyle Borçlar Kanunu’nun 126 / 1 maddesi hükmü gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından davada dayanılan icra takibinden önce 06.07.2007 tarihinde … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 4803 sayılı dosyası ile yine aynı alacak nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapılmıştır. Borçlar Kanunu’nun 133 / 2. maddesi hükmü gereğince alacaklının borçlu aleyhine icra takibine başlaması işleyen zamanaşımını kesen bir nedendir. Her ne kadar anılan icra takibinde ödeme emri davalıya tebliğ edilememiş ise de, yasada düzenlenen icra takibi İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesi uyarınca icra memuruna yazılı ya da sözlü yapılacak takip isteğidir. Alacaklının takip talebi ile icra memuruna başvurması, zamanaşımının kesilmesi için yeterlidir. Bu bakımdan ödeme emrinin borçluya tebliğ edilememesi ya da hacze başlanmaması zamanaşımının kesilmesine engel değildir. Zamanaşımının kesilmesi halinde daha önce işleyen zamanaşımı süresi silinmiş ve yeni bir zamanaşımı süresi başlamış olur. Bu durumda davacının daha önce yapmış olduğu icra takibi nedeniyle zamanaşımı süresi kesilmiş ve son davaya ilişkin takip tarihi itibariyle yeniden başlayan zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.