USULSÜZ İŞE ALIM, ZAMANAŞIMI OLSA DAHİ GEÇERLİ FESİH NEDENİDİR

USULSÜZ İŞE ALIM, ZAMANAŞIMI OLSA DAHİ GEÇERLİ FESİH NEDENİDİR

TC

YARGITAY

22. Hukuk Dairesi

2017/43307 E. 

2017/24016 K.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyenin işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini belirterek işe iade talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işe alındığı tarihteki yasal düzenlemelerden farklı yeni bir yasal düzenlemenin yapılmamış olması ve davacının işyerinde alt işverenlerde geçen süre ile birlikte toplam çalışma süresi dikkate alındığında iş akdinin usul ve yasaya aykırı olarak işe başlatıldığından bahisle feshinin haklı ve geçerli bir neden olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davacı tarafından açılan davanın kabulüne ve feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.

Somut olayda, davalı ... bünyesinde yapılan teftiş sonucu davacı ve başka bir kısım işçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak işe alındıkları, teftiş sonrasında zamanaşımı süresi geçtiğinden davalı ... hakkında herhangi bir idari para cezası yaptırımı uygulanmadığı, teftiş raporunun düzenlenmesi sonrasında davalı ... tarafından, Torbalı Kaymakamlığına işe usulsüz olarak alındığı anlaşılan işçilerin işe devam etmelerinde sakınca bulunup bulunmadığı sorulmuş, ilgili yazıya cevaben Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Hukuk Müşvirliği'nin İstihdam Hizmetleri Daire Başkanlığına hitaben yazdığı 21.04.2016 tarihli yazısı içeriğinde, mevzuat hükümlerine aykırı olarak istihdam edilen işçilerin tescil işlemlerinin yapılamayacağını, derhal fesih gerçekleştirilmez ise hukuka aykırılık devam edeceğinden Belediye hakkında idari para cezası kesilmesi hususları bildirilmiştir.

27314 Resmi Gazete sayılı, 09/08/2009 tarihli, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında "Kamu kurum ve kuruluşları işçi ihtiyaçlarını, iş kolu, meslek pozisyonu, öğrenim, iş tecrübesi, ücret, sosyal yardımlar gibi ayrıntılarla yazılı veya elektronik ortamda işçinin çalıştırılacağı işyerinin bulunduğu yerdeki Kurum il veya şube müdürlüğünden talep etmek ve 8 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere Kurum il veya şube müdürlüğü tarafından gönderilenler arasından karşılamak zorundadır." düzenlenmesi bulunmaktadır.

Buna göre, davacının davalı ... bünyesinde işe alınması esnasında belirtilen düzenlemenin yürülükte bulunduğu ve davacının işe alınırken düzenlemenin gereğinin yerine getirilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İlgili yasal düzenlemeye uyulmadan işe alınan davacının iş akdinin devam etmesi, davalı ... hakkında İş-Kur tarafından yaptırım uygulanmasına sebep olabileceği yukarıda belirtilen yazı içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumun davalı işveren açısından geçerli fesih sebebi oluşturacağı kabul edilmelidir. Bu anlamda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numaraları belirtilen kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 163,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.980,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/11/2017 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.