KOCANIN, İŞYERİNDEN EVE YEMEK GETİRMESİ KADININ KUSURUDUR

KOCANIN, İŞYERİNDEN EVE YEMEK GETİRMESİ KADININ KUSURUDUR

TC

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

2019/7281 E.

2020/3645 K.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, yeniden boşanma hükmü kurulması, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.09.2020 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ...l ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da bir gereğidir (HMK m. 27-(l)-c).
Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün boşanma davalarının kabulüne yönelik gerekçe kısmında, "Kadın ve koca arasında devamlı surette tartışmalar yaşandığı, evlilik birliği devam ederken davalı kocanın davacıyı darp ettiği, her iki tarafın da birbirine kaba davrandığı, bu durumun evlilik birliğini taraflar için çekilmez hale getirdiği, bu hali ile her iki tarafın da dava açmakta haklı olduğu, her iki tarafın da kusurun olduğu, tanık beyanları, taraf beyanları, Söke 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/170 esas sayılı dosyası ve diğer tüm bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Gerçekten de taraflar arasında evlilik birliği içerisinde yaşanan olaylara bakıldığında, kocanın kadına şiddet uyguladığı ve kadını evden zorla dışarıya attığı sabittir. Yine kadının da evin anahtarını değiştirmek suretiyle kocanın evine girmesini engellemeye çalıştığı, yine kadının ev işleri ile çok ilgilenmeyerek kocanın iş yerinden eve yemek taşındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında tarafsız sayılacak bir tanık beyanı olmamakla birlikte Mahkememiz yukarıda zikredilen olayların varlığını kabul etmiştir. Zira gerek tanık beyanları ve gerekse de taraf beyanları dikkate alındığında söz konusu olayların yaşandığı sabit olmuştur. Bu kapsamda mahkememiz de taraflara kusur atfederken bu eylemlerin varlığını kabul etmek suretiyle tarafların kusurluluğunu belirlemiştir. Buradan hareketle tarafların birliği sürdüremez hale soktukları ve tekrar bir araya gelmelerinin de imkansız olduğu ortadadır. Ortak yaşam tarafların karşılıklı kusurlarından kaynaklanmıştır. Taraflar birbirlerine kaba davranmışlar ve diğer kusurlu davranışlarıyla birliğin dağılmasına neden olmuşlardır. Her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, kocanın kadına şiddet uygulamak suretiyle kadını evden atması mahkememizce daha ağır kusur olarak değerlendirilmiştir" şeklinde gerekçe ile erkeğin kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu belirlemesine karşın, hükmün tazminatlara ilişkin gerekçe kısmında ise “Boşanmaya neden olan olaylarda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında yanlar eşit kusurlu görüldüğünden, yanların maddi ve manevi tazminat istemi mahkememizce kabul görmemiş maddi ve manevi tazminat yönünden tarafların taleplerinin reddine karar verilmiştir” şeklinde yazılmak sureti ile kararın gerekçe kısmında kendi içinde çelişki yaratılmıştır. Gerekçe bölümünde yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.540 TL vekalet ücretinin Ayşe'den alınıp Mehmet Osman'a verilmesine ve 2.540 TL vekalet ücretinin Mehmet Osman'dan alınıp Ayşe'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.