KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILAN KİŞİLERE TEBLİGAT YAPILMASINI ENGELLEYEN BİR DÜZENLEME BULUNMAMAKTADIR

KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILAN KİŞİLERE TEBLİGAT YAPILMASINI ENGELLEYEN BİR DÜZENLEME BULUNMAMAKTADIR

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi         

2015/4398 E. 

2015/5401 K.

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 27/11/2014 tarih, 2014/22519-28611 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ itirazı ile birlikte yetki itirazında bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ itirazının kabulüne yetki itirazının ise reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda borçlu şirkete çıkan örnek 10 ödeme emri ekli tebligatın “… …Topkapı-Zeytinburnu/İstanbul” adresinde “Muhatap yetkili iş takibi icin piyasa olduğundan aynı adreste daimi çalışan ehil ve reşit … imzasına tebliğ edildiği” şerhi ile 19.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    İcra ve İflas Kanunu’nun 8. maddesinde “İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir:” hükmü yer almaktadır.
    … İcra Müdürlüğü’nün 2013/8655 sayılı takip dosyasından borçlu şirket adına aynı adrese çıkartılan örnek 7 ödeme emrinin 27.09.2013 tarihinde, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/8437 sayılı takip dosyasından borçlu şirket adına aynı adrese çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin 19.09.2013 tarihinde, İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün 2013/22576 sayılı takip dosyasından borçlu şirket adına aynı adrese çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin, … imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlunun icra mahkemesine sunduğu dilekçe ekinde bulunan 02.05.2013 tarihli imza sirkülerinden anlaşıldığı üzere borçlu şirketin yetkilisi olan Güler Kayadibinli aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2013/193Talimat sayılı dosyasından 31.10.2013 tarihinde Kaptanpaşa mahallesi … Okmeydanı-İstanbul adresinde haciz işlemi yapıldığı ve haciz tutanağının 2. sayfasında “…Adreste ilk girişte … olduğunu beyan eden şahıs hazır bulundu…” tespiti ile tutanağın devamında “…… söz aldı. Bana tebligatı alın diyorlardı aldım dedi…” tespitinin yer aldığı görülmektedir. 08.11.2013 tarih ve 8439 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan ilana göre borçlu şirketin, haczin yapıldığı adreste şubesinin açılmış olduğu gibi, borçlu şirketin hacze konu menkuller yönünden.. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/666 E. sayılı dosyasından istihkak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    İİK’nun 8. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evrakı ve haciz tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan evraklardandır. Şikayet ve itiraza konu olan mevcut takip dosyası ile yukarıda belirterek 3 ayrı takip dosyasından gönderilen ödeme emirlerinin borçlu şirketin çalışanı olarak …’a tebliğ edildiği, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/193 Talimat sayılı dosyasından tutulan haciz tutanağında da …’ın tebligat evraklarını kendisine verilen talimat doğrultusunda kabul ettiğine ilişkin beyanı yer almaktadır. Her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre …’ın borçlu şirketin çalışanı olduğuna ilişin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişilere tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenlemenin bulunmadığı gibi önemli olanın tebligat evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığı noktasıdır. Belirtilen 4 ayrı takip dosyasından gönderilen tebligat evrakının …’a tebliğ edilmiş olması, adı geçen şahsında kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirketin kaşesinin basılarak kabul edilmiş olması dikkate alındığında, örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği …’ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulü gerekir. Borçlu şirketin yetkilisinin iş takibi için piyasada olduğunun tespit ve tevsik edilerek borçlu şirketin çalışanı …’a örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edilmesi işleminde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Belirtilen bu gerekçe ile usulsüz tebligat şikayetinin esastan, yetki itirazının ise İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklı karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.11.2014 tarih ve 2014/22519 Esas, 2014/28611 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.05.2014 tarih ve 2013/969 E., 2014/401 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.