İŞÇİNİN MESAİ BİTİMİNDE BAŞKA BİR İŞTE ÇALIŞMASI İŞVEREN AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİ DEĞİLDİR

İŞÇİNİN MESAİ BİTİMİNDE BAŞKA BİR İŞTE ÇALIŞMASI İŞVEREN AÇISINDAN HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİ DEĞİLDİR

T.C.

Yargıtay

7. Hukuk Dairesi         

2015/4567 E. 

2015/12025 K.

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava Türü : İstirdat

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, davalının işyerinde boya teknikeri olarak çalışırken, mesaiden sonra başka bir işyerinde de çalıştığının tespit edildiğini, müşteri çalabileceği endişesiyle iş akdinin haklı olarak feshedildiğinden bahisle hataen ödenen İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2012/12303 sayılı takip dosyasına ödenen kıdem ve ihbar tazminatının geri alınmasını istemiştir.
    Davalı, davacı işverenin, iş akdinin haklı neden olmadan sonlandırıldığını, icra takibi ile kıdem ve ihbar tazminatını tahsil etiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    Somut olayda, davalı, yeni işyeri açan bir arkadaşına mesai sonrasında yardım ederken işverence bu durumun tespit edilmesi nedeniyle iş akdi sona erdirilmiş, davalı işçi açmış olduğu .. İcra Müdürlüğünün 2012/12303 sayılı takip dosyasında kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsil etmiştir. Davalı işveren bu ödemenin hataen yapıldığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatının hak etmediği gerekçesiyle ödediği paranın kendisine iadesini talep etmiştir.
    Davalının, mesai sonrasında başka bir işyerinde çalışmasını yasaklayan bir hüküm iş sözleşmesinde ya da hukuk sistemimizde bulunmamaktadır. İşverence, işçisinin mesai sonrası yaptığı iş nedeniyle zarara uğradığı veya işyerinde düzenin bozulduğu ya da işçinin performansının düştüğü hususları iddia ve ispat edilmemiştir. Sadece işyerinden müşteri çalacağı endişesi ile iş akdinin sona erdirildiğini beyan edilmiştir. Bu durum karşısında, davacının davranışının 4857 Sayılı İş Yasasının 25/II maddesinde düzenlenen “ahlak ve doğrulukla bağdaşmayan davranış” olarak yorumlanması mümkün değildir. Davalı işçinin iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığına göre, davacı işverenin açtığı istirdat davasının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne hükmedilmesi hatalı olup karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.