İŞÇİNİN ARA DİNLENME SÜRESİNİ AŞACAK ŞEKİLDE KAHVEHANEDE OKEY OYNAMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİDİR

İŞÇİNİN ARA DİNLENME SÜRESİNİ AŞACAK ŞEKİLDE KAHVEHANEDE OKEY OYNAMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİDİR

T.C.

Yargıtay

22. Hukuk Dairesi         

2014/28967 E. 

2014/29519 K.

    MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 11/09/2014
    NUMARASI : 2014/100-2014/535

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, tazminat alacaklarına hak kazanmadığı, sair hak kazandığı halde ödenmemiş ücret alacaklarının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davalıya ait işyerinde, sayaç okuma ve gaz kesme görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 17.07.2009 tarihinde mesai saatleri içerisinde işi bırakarak diğer bir kısım işçilerle birlikte okey oynadığı gerekçesiyle feshedilmiştir.
    Davacı taraf, çalışma düzeni itibariyle, ara dinlenmenin kullanılacağı zamanın işçi tarafından belirlendiğini, eylemin ara dinlenme süresi içerisinde gerçekleştiğini ileri sürmektedir.
    Dosyaya sunulan, 17.07.2009 tarihli tutanakta, davacının ve diğer bir kısım işçilerin 17.07.2009 tarihinde saat 15:00’de, “Mimarsinan mahallesi Fuzuli Caddesi No: 42” adresindeki kırahathanede okey oynadıkları tespit edilmiştir. Tutanak düzenleyicilerinden olan davalı şahitleri, duruşmada alınan beyanlarında özetle, olay tarihinde anonsların kesilmesi üzerine, ekibe verilen görev listesinde belirtilen mahalleye gidildiğini, ekipteki davacının ve diğer bir kısım işçilerin kahvehanede okey oynadıklarını gördüklerini, kahvehane sahibinden, işçilerin uzun süredir kahvehanede oturduklarının öğrenildiğini beyan etmişlerdir.
    Davacı işçi, işverene sunduğu 18.07.2009 tarihli savunmasında, olay tarihinde, gaz kesme işini bitirdikten sonra bölgede bulunan iş arkadaşlarıyla öğle yemeği için buluştuklarını, yemekten sonra biraz dolaşarak kahvehaneye gittiklerini, kahvehaneye oturduktan on dakika sonra işveren yetkilisinin geldiğini, çaylarını bitirdikten sonra mekandan çıktıklarını bildirmiştir. 22.07.2009 tarihli savunmasında ise, saat 14:00 ila 15:00 saatleri arasında okey oynadıklarını bildirmiştir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının olay tarihinde, ara dinlenme süresini aşar şekilde işi bırakarak okey oynadığı sabittir. Her ne kadar bir kısım şahitlerce, işyeri uygulaması gereği ara dinlenme süresinin ne zaman kullanılacağının işçiler tarafından belirlendiği ifade edilmiş ise de, işyerinde ara dinlenme süresinin bir saat olduğu anlaşılmakta olup, bu süre, davacının savunmasında bahsi geçen, yemek yenilmesi, dolaşılması, kahvehaneye gidilerek okey oynanması gibi aktivitelerin bir arada yapılmasına imkan tanıyacak uzunlukta değildir. Davalı şahitlerinin samimi anlatımlarından da, şüphe üzerine denetime çıkıldığı ve eylemin tespit edildiği, kahvehane sahibiyle yapılan görüşmeden de bir saatten uzun süredir işçilerin mekanda oturduklarının öğrenildiği anlaşılmaktadır. Anılan sebeplerle, davacının sabit olan bu eylemi doğruluk ve bağlılığa uymayan nitelikte davranış olup, iş sözleşmesinin işverence feshi haklı sebebe dayandığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    2-Fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, bozma ilamında “…Davacının günlük iş programına göre yapmakla yükümlü olduğu işin hacmi, işi ne kadar sürede yapabileceği ve bu anlamda çalışma süresi, teknik bilirkişi aracılığı ile, görevli olduğu mıntıkadaki sayaç sayısı, abone sayısı, günlük iş sayısı ve abonelere ait fatura tanzim saatleri de nazara alınarak duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Davacı, günlük ve haftalık çalışma süresi içerisinde bitirebileceği bir işi, görevini savsayarak geciktirmiş ve günlük işini bu sebeple mesai saati dışına taşımış ise fazla mesai ücretine hak kazandığı kabul edilmemelidir.” şeklindeki gerekçeyle araştırılması ve değerlendirilmesi gerekli yönler ayrıntılarıyla belirtilmiş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma ilamı doğrultusunda bir işlem tesis edilmeksizin, fazla çalışma ücreti alacağının bozma öncesi karardaki gibi hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
    Yukarıda yazılı sebepten, eksik araştırma ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.