İHTİYATİ HACİZ İTİRAZI SONUCUNDA MAHKEMECE MAKTU VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKMEKTEDİR

İHTİYATİ HACİZ İTİRAZI SONUCUNDA MAHKEMECE MAKTU VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKMEKTEDİR

T.C.

Yargıtay

11. Hukuk Dairesi         

2014/5539 E. 

2014/8637 K.

    MAHKEMESİ : SINDIRGI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/08/2013
    NUMARASI : 2013/56-2013/57 D.İŞ.

    Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/08/2013 tarih ve 2013/56-2013/57 D.İş. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi karşı taraf borçlular tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; karşı taraf olan borçluların 05/10/2012 ödeme tarihli 61.400,00 TL bedelli bir adet senet ile müvekkiline borçlu bulunduğunu, borcun 36.400 TL’sinin zamanında ödenmediği gibi bir rehinle de temin edip teminata bağlanmadığını, borçlunun borçlarına yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; 16/08/2013 tarihli 2013/56 D.iş Esas 2013/57 D İ.ş Karar sayılı kararı ile ihtiyati haciz isteyenin talebinin kabulü ile 4.076,03TL teminat mukabilinde borçluların borca yeter miktardaki menkul, gayri menkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
    Karşı taraf borçlular; senede konu borcun bir kısmının ödendiğini, alacaklıya 34.700 TL borçlarının kaldığını, alacaklının senedi kaybettiğini söylemesi üzerine alacaklıdan,kalan borcun 2013 yılının kurban bayramında ödeneceğine ilişkin şahitler huzurunda imzalı belge aldıklarını,buna göre borcun vadesi dolmadan ihtiyati haciz istendiğini, yine asıl borca faiz işletilerek ihtiyati haciz istenemeyeceğini, mahkemenin alacaklı vekili yararına maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmetmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek ihtiyati kararına itiraz ederek kaldırılmasını talep etmişlerdir.
    Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan itiraz incelemesi sonunda; borçluların itiraz dilekçelerinde alacaklıya, alacaklının talep ettiği kadar borçlu olmadıklarını beyan ettikleri, bu nitelikteki itirazın ise borca itiraz niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, İİK’nın ihtiyati hacze itirazı düzenleyen 265. maddesi incelendiğinde ise borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ve teminata karşı itiraz hakkının bulunduğu, bu noktada borçluların itirazlarının ise yetkiye, teminata ve ihtiyati haczin (İİK.257. maddesinde yazılı) sebebine (alacağın rehinle teminat altına alınmamış olması, alacağın muaccel olması ve müeccel alacaklarda ayrıca mal kaçırma şüphesinin bulunması sebeplerine) yönelik bir itiraz olmadığı, ihtiyati hacze itirazın ancak 265. maddesinde tahdidi olarak sayılan hallere münhasır olarak yapılabileceği gerekçesiyle borçluların itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Kararı, karşı taraf borçlular temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı taraf borçlular vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, kambiyo senedine dayalı alacağa ilişkin verilen ihtiyati haciz kararına itiraz isteminden ibaret olup, mahkemece yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmiştir.Ancak; ihtiyati haciz istemlerinde A.A.Ü.T. gereğince hükmedilen vekalet ücreti maktu olup, mahkemece ihtiyati haciz isteminin kabulü ile alacaklı yararına senet bedeli üzerinden nispi vekalet ücreti verilmiş ve bu hususa borçlular vekili tarafından itirazda bulunulmuştur. Mahkemece, borçlunun asıl alacağa ilişkin itirazı gerekçeli olarak reddedilmesine rağmen, vekalet ücreti hususunda hiçbir gerekçeye yer verilmeksizin itirazın reddi doğru olmamış,kararın mümeyyiz borçlular yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlular vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açılanan nedenlerle kararın borçlular yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.