İDARE YARGI'DAN BÜROKRASİYİ SARSACAK KARAR!

İDARE YARGI'DAN BÜROKRASİYİ SARSACAK KARAR!

Ankara 10. İdare Mahkemesi, kamuda görevden alınmalarla ilgili olarak yeni bir kriter getirdi. Bu zamana kadar ki Danıştay kararlarına göre İdareler görevden alınan bürokratları niçin aldıklarını gerekçeleriyle birlikte mahkemeye izah etmekte ve yapılan işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket ettiklerini ispat etmek zorundalardı. Yerleşik Danıştay kararlarının aksine Mahkeme, görevden alınan bürokratın, 'subjektif unsurlarla' görevden alındığını ispat etmek zorunda olduğuna karar verdi. Bu bu çerçevede örnek davada, dosyada 'subjektif unsurlar'a ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bürokratın görevden alınmasına yönelik işlemleri iptal etmedi. Mahkemenin yeni kriteri, görevden alınan bürokratların geri dönüşünü adeta imkansız hale getiriyor. Dava ile ilgili ayrıntılar şöyle:

Kamudaki görevden almalarla ilgili yeni bir dönem başlatacak karar Ankara 10. İdare Mahkemesi'nden çıktı.

Bir bakanlıkta üst düzey bürokrat olan kamu görevlisi, bir süre önce bağlı olduğu bakan tarafından görevden alındı. Bürokratta, görevden alma işleminin iptali için dava açtı.

Ankara 10. İdare Mahkemesi Başkanlığınca 22.01.2019 tarihinde verilen bir karar özetle şöyle:

Dava konusu; bir kamu kurumunda idareci iken görevden alınıp uzman olarak atanan bir kamu görevlisinin tekrar göreve iadesine ilişkindir.

" Bu durumda, üst düzey kamu yöneticilerinin; kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, 657 sayılı Kanunun 76. maddesiyle atama yapma ve görevden alma konusunda ise idareye takdir yetkisi tanınmış olduğu, dosya kapsamına göre davacının eğitim durumu, üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevler ile bu görevlerde geçen hizmet süreleri göz önüne alındığında ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda yasalarla ve idare hukuku ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir yetkisini dava konusu işlemin tesisi sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yürütülen ve uyuşmazlığa yol açan görevin niteliği ile önemi ve özelliği dikkate alınmak suretiyle dava konusu işlemle tesis edilen takdir yetkisine dayalı işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır."

Mahkeme görevden alma gerekçesi olarak kullanılan sübjektif nedenleri dosyada bulamadığından davayı reddetmiş, görevden alma işleminde hukuka aykırılık bulmamıştır. Aynı Mahkeme konuyu görevden almayı gerektirecek objektif belge dosyada yok diye değerlendirseydi nasıl bir karar verilirdi? Elbette tartışılabilir, tartışılmalıdır da. Mahkemeler dosyada yer almayan belge ve bilgiye göre değil, dosyada bulunan belge ve bilgiyi değerlendirmeli ve bu kapsamda karar vermelidir.

Gerekçesiz görevden almalar kamu yönetiminde ilk defa olmamaktadır. Bu kapsamda verilen kararların kahir ekseriyeti göreve iade lehinedir ve dava dosyalarında görevden almayı gerektirecek objektif kriterler aranmaktadır. Bu kadar uygulaması olan bir alanda bile idari yargı geçerli bir içtihat oluşturamamışsa, en azından Hukukun Üstünlüğü Endeksinde üst sıralara tırmanmak için çok çaba harcamamız gerekmektedir. Ve böyle bir içtihat oluşturamamanın önündeki engeller hakim ve savcı yardımcılıklarının olmaması ve hukuk fakültelerinin 4 yıl olması mıdır?

SGK Rehberi