HÜKÜM FIKRASINDA AÇIKÇA MİKTARLAR VE FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHLERİ GÖSTERİLEREK KARAR VERİLMESİ GEREKİR

HÜKÜM FIKRASINDA AÇIKÇA MİKTARLAR VE FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHLERİ GÖSTERİLEREK KARAR VERİLMESİ GEREKİR

T.C

YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
2019/ 5982 E.
2021 / 3830 K.
26.04.2021 T.

ÖZET:

Somut olayda, dava dilekçesinde ecrimisil talebiyle birlikte faize hükmedilmesi talep edilmiştir.

Mahkemece 28.047,80 TL ecrimisilin her dönem sonu tahakkuk tarihi itibariyle kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.  Mahkemece faiz yönünden verilen karar infaza elverişli değildir.

Hüküm fıkrasında açıkça miktarlar ve faiz başlangıç tarihleri gösterilerek karar verilmesi gerekirken, aksi karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.04.2018 tarihli ve 2013/148 Esas, 2018/87 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 1762 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 numaralı daireyi 09.07.2004 tarihinde önceki malik olan davalının eşinden satın aldığını, ihtarname göndermesine rağmen davalının dairede oturmaya devam ettiğini belirterek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin boşandığı eşinin davalıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazı muvazaalı olarak davacıya sattığını, tapu iptal davası açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.

1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu maddeye göre;

Hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları tek tek belirtmesi gerekir.

Aksi halde hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.

Somut olayda, dava dilekçesinde ecrimisil talebiyle birlikte faize hükmedilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 28.047,80 TL ecrimisilin her dönem sonu tahakkuk tarihi itibariyle kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, mahkemece faiz yönünden verilen karar infaza elverişli değildir. Hüküm fıkrasında açıkça miktarlar ve faiz başlangıç tarihleri gösterilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.

Sonuç:

Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün 3. maddesinin hükümden çıkarılmasına, yerine “28.047,80 TL ecrimisil bedelinin 4.417,38 TL’sine 31.12.2008 tarihinden itibaren, 5.069,88 TL’sine 31.12.2009 tarihinden itibaren, 5.389,32 TL’sine 31.12.2010 tarihinden itibaren, 5.971,56 TL’sine 31.12.2011 tarihinden itibaren, 6.636,24 TL’sine 31.12.2012 tarihinden itibaren, 563,42 TL’sine 31.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadelerinin yazılmasına, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.