GEÇİT HAKKI KURULMASI İSTEMİ - UYGUN GÜZERGAHIN SAPTANMASI - YÜZÖLÇÜMÜ EN BÜYÜK TAŞINMAZIN SEÇİLMESİ

GEÇİT HAKKI KURULMASI İSTEMİ - UYGUN GÜZERGAHIN SAPTANMASI - YÜZÖLÇÜMÜ EN BÜYÜK TAŞINMAZIN SEÇİLMESİ

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

2021/1658 E.

2021/3247 K.

17.5.2021 T.

GEÇİT HAKKI KURULMASI İSTEMİ ( Geçit Davalarında Uygulanan Fedakarlığın Denkleştirilmesi İlkesi Gereğince Yüzölçümü Küçük Olan Taşınmazlar Yerine Öncelikle Yüzölçümü Daha Büyük Olan Taşınmazlardan Geçit Kurulmasının Tercih Edileceği - Ayrıca Ekonomik Kullanım Bütünlüğünün Bozulmaması İçin Aleyhine Geçit Kurulan Parseller Bölünmeksizin Geçit Tesisine Karar Verilmesi Gerektiği )

UYGUN GÜZERGAHIN SAPTANMASI ( Aleyhine Geçit Kurulan Taşınmaz veya Taşınmazlar Bölünerek Kullanım Şekli ve Bütünlüğünün Bozulmaması Gerektiği - Başka Türlü Geçit Tesisi Mümkün Değilse Bunun Gerekçesinin Kararda Açıkça Gösterilmesi Gerektiği )

YÜZÖLÇÜMÜ EN BÜYÜK TAŞINMAZIN SEÇİLMESİ ( Taşınmazın 4.441,43 m2 ve Diğer Taşınmazın 18.985,50 m2 ve Bir Diğer Taşınmazın İse 37.072,21 m2 Yüzölçümüne Sahip Olduğunun Anlaşıldığı - Mahkemece Bilirkişi Raporunda Yüz Ölçümü En Büyük Olan C Alternatifindeki Taşınmaz Üzerinden Geçit Hakkı Tesisine Karar Verilmemiş Olması Hatalı Olduğundan Kararın Bozulması Gerektiği )

4721/m. 747/2

ÖZET : Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 747'nci maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü küçük olan taşınmazlar yerine öncelikle yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit kurulması tercih edilmelidir. Ayrıca ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması için aleyhine geçit kurulan parseller bölünmeksizin geçit tesisine karar verilmesi gerekir.

Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmaması olup başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.

Dosyada bulunan tapu kayıtları incelendiğinde; ilgili taşınmazın 13.682,34 m2, 94 parsel sayılı taşınmazın 4.441,43 m2, diğer taşınmazın 18.985,50 m2 ve bir diğer taşınmazın ise 37.072,21 m2 yüzölçümüne sahip olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporunda yüz ölçümü en büyük olan C alternatifindeki taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmemiş olması hatalı olduğundan kararın bozulması gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/06/2015 gününde verilen dilekçeyle geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2016 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 747'nci maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin 131 ada 92 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve taşınmazının ana yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalılara ait 131 ada 93, 94, 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisini talep etmiştir.

Davalılardan ... ve ... vekili, dava değerinin eksik belirlendiğini, başka taşınmazlardan yerin alınmasıyla geçit ihtiyacının karşılanabileceğini, aksi halde 100 adet palamut ağacının kesileceğini ve tarafların ihtiyaçları esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş; davalılardan ... ve ... ise geçit hakının tesisi için davaya konu taşınmazdan başka taşınmazların da bulunduğunu, o taşınmazlara karşı dava açılmadığını, dava edilmeyen 90 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait kanal yoluna çıkışı bulunan bir yolun bulunduğunu, DSİ yolunun da ana yola bağlantısını olduğunu ve harcın eksik yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüyle “... mevkii, 131 ada 92 parselde davacı adına kayıtlı taşınmaza fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 29/01/2016 tarihli raporda B1-B2 ve B3 harfleri ile gösterilen toplam 1107,61 m2 lik alanda geçit hakkı tesisine ve tapuda bu şekilde tesciline” karar verilmiştir.

Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.

4721 Sayılı TMK'nın 747/2'nci maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumlarına göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü küçük olan taşınmazlar yerine öncelikle yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit kurulması tercih edilmelidir. Ayrıca ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması için aleyhine geçit kurulan parseller bölünmeksizin geçit tesisine karar verilmesi gerekir. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.

Somut olaya gelince; mahkemece 06.01.2016 tarihinde yapılan keşif sonrası alınan 29.01.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, davaya konu 131 ada 92 parsel sayılı taşınmazın yola cephesi bulunmaması sebebiyle lehine geçit hakkı tesisi için A, B, C ve D şeklinde 4 ayrı alternatif belirlenmiş olup en uygununun dava dışı 90 parsel sayılı taşınmazdan geçen D alternatifi olduğu ve bu parsel üzerindeki yolun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait 85 parsel sayılı taşınmaza çıktığı belirtilmiştir. Bilirkişilerce bu tespit sonrasında mahkemece, DSİ'ye söz konusu yerin kullanımının uygun olup olmadığı sorulmuş; kurumun cevabında, servis yollarının sürekli açık durumda bulundurulması gerektiği ve genel ulaşımla uygun olmadığından geçit hakkı tesisine uygun olmadığı belirtilmiş ve mahkemece B alternatifi için belirlenen 13.845,00 TL bedelin davacı tarafından depo edilmesine karar verilerek bu alternatif üzerinden hüküm kurulmuştur.

Dosyada bulunan tapu kayıtları incelendiğinde; 131 ada 93 parsel sayılı taşınmazın 13.682,34 m2, 94 parsel sayılı taşınmazın 4.441,43 m2, 95 parsel sayılı taşınmazın 18.985,50 m2 ve 96 parsel sayılı taşınmazın ise 37.072,21 m2 yüzölçümüne sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; mahkemece, bilirkişi raporunda yüz ölçümü en büyük olan C alternatifindeki 96 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.