FATURAYI TESLİM ALDIKTAN SONRA SÜRESİ İÇİNDE İTİRAZ VE İADE ETMEYEREK TİCARİ DEFTERLERİNE KAYDEDEN KİMSE, BU FATURANIN MAL VEYA HİZMET ALDIĞI İÇİN GEÇERLİ BİR SÖZLEŞME İLİŞKİSİNE GÖRE DÜZENLENDİĞİNİ KABUL ETMİŞ SAYILIR

FATURAYI TESLİM ALDIKTAN SONRA SÜRESİ İÇİNDE İTİRAZ VE İADE ETMEYEREK TİCARİ DEFTERLERİNE KAYDEDEN KİMSE, BU FATURANIN MAL VEYA HİZMET ALDIĞI İÇİN GEÇERLİ BİR SÖZLEŞME İLİŞKİSİNE GÖRE DÜZENLENDİĞİNİ KABUL ETMİŞ SAYILIR

T.C.

Yargıtay

15. Hukuk Dairesi         

2017/1445 E.

2018/1438 K.

    Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    – K A R A R –
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura düzenlenmiş iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, fiber optik çalışması ve malzemelerine ilişkin 59.000,00 TL bedelli faturası düzenlenmiş alacağının ödememesi nedeniyle … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2013/271 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde davalı tarafından borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı; davacıyı hiç tanımadığını, Hasan isimli 3. kişinin kendisine 3.000,00 TL bedel karşılığında fatura kesmeyi teklif ettiğini ve kendisinin de bunu kabul ederek bir iş karşılığı olmayan faturayı aldığını ve 3.000,00 TL’yi de bu kişiye ödediğini, kesilen faturanın kendi iştigal alanı ile de ilgisi olmadığını, faturanın karşılığı bir hizmet veya mal almadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece; faturanın gerçek bir işleme dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, fatura tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK 355 maddelerde düzenlenen ve konusu fiber optik işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak faturaya bağlanmış iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
    Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır. ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
    Senetle ispat zorunluluğuna ilişkin HMK 200 ve devamı maddelerdeki düzenlemelerin sonucu olarak hukuki işlem niteliğinde olan ödeme olgusunun kural olarak yazılı delille veya diğer kesin delillerle ispatlanması gerekir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacının düzenlemiş olduğu fatura davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davalı KDV iadesi için faturayı 3.000,00 TL bedelle satın aldığını bildirdiğine göre, itiraz edilmeyerek kullanılan faturanın gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığı ve talep edilebilecek alacak bulunmadığı konusunda ispat külfeti davalı taraftadır. Vergi hukuku ilkelerine göre değerlendirme yapan bilirkişi raporu ile davalının ispat külfetini yerine getirmiş olduğu kabul edilemez. Davalının itiraz etmeyerek kullandığı fatura bedeli alacakla ilgili olarak, ödeme yaptığını ispatlamakla yükümlü olduğu halde dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.