EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAM ETMESİNİN KUSURLARIN AFFI NİTELİĞİNDE OLMASI - İSTİNAF ETMEYEN TARAF İÇİN KARARIN KESİNLEŞMESİ

EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAM ETMESİNİN KUSURLARIN AFFI NİTELİĞİNDE OLMASI - İSTİNAF ETMEYEN TARAF İÇİN KARARIN KESİNLEŞMESİ

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
2020/6913 E.
2021/2394 K.
18.3.2021 T.

BOŞANMA DAVASI ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığı ve Bu Sonuca Ulaşılmasının Tamamen Erkeğin Tutum ve Davranışlarından Kaynaklandığı - Bölge Adliye Mahkemesince Erkek Eşe Yüklenen ve Kadın Eşe Mesajla Hakaret Eylemi Dışında Belirlenen Kusurlu Davranışlardan Sonra Evlilik Birliği Devam Etmiş Olup Bu Kusurların Taraflarca Affedildiği veya En Azından Hoş Görüldüğünün Kabulü Gerektiği )

İSTİNAF ETMEYEN TARAF İÇİN KARARIN KESİNLEŞMESİ ( Erkek Tarafından İstinaf Talebinde Bulunulduğu ve Kadının İstinaf Talebi Olmadığı Halde İstinaf Eden Aleyhine Olacak Şekilde Erkeğe Yeni Kusur Eklenmesinin Doğru Olmadığı - Davacı Erkek İlk Derece Mahkeme Kararında da Belirtildiği Üzere Eşine Hakaret İçeren Mesaj Çekmek Suretiyle Tam Kusurlu Olduğu/Erkeğin Boşanma Davasının Reddi Yerine Yasa Hükümlerinin Yorumunda Yanılgıya Düşülerek Kabulüne Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAM ETMESİNİN KUSURLARIN AFFI NİTELİĞİNDE OLMASI ( İlk Derece Mahkemesi Kararının Davalı-Karşı Davacı Erkek Tarafından İstinaf Edildiği - Bölge Adliye Mahkemesinin Erkeğin Eşine Hakaret Ettiği Aşağıladığı ve Şiddet Uyguladığı Kadının da Eşine ve Ailesine Hakaret Ettiği Tarafların Bir Arada Yaşamasının Af Değil Ancak Süregelen Kusurlu Davranışa Katlanma Olarak Nitelenebileceği ve Erkeğin Ağır Kusurlu Olması Nedeniyle Kusurun Düzeltilmesine Erkeğin Boşanma Davasının da Kabulüne Hükmedilmesinin Hatalı Olduğu )

4721/m.166

ÖZET : Dava, boşanma istemine ilişkindir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kuşkusuz olup bu sonuca ulaşılması tamamen erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmıştır. Bölge adliye mahkemesince erkek eşe yüklenen ve kadın eşe mesajla hakaret eylemi dışında belirlenen kusurlu davranışlardan sonra evlilik birliği devam etmiş olup bu kusurların taraflarca affedildiği veya en azından hoşgörüldüğünün kabulü gerekir. Erkek tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ve kadının istinaf talebi olmadığı halde istinaf eden aleyhine olacak şekilde erkeğe yeni kusur eklenmesi doğru değildir. Davacı erkek ilk derece mahkeme kararında da belirtildiği üzere eşine hakaret içeren mesaj çekmek suretiyle tam kusurludur. Erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) Taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kadın lehine 13.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, kadın tarafından istinaf talebinde bulunulmadığı, erkek tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğin kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin reddedildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez. Davacı-karşı davalı kadın tarafından lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları istinaf edilmemiş, tazminat miktarları yönünden erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla davacı-karşı davalı kadının istinaf talebinde bulunulmayan lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

2-)Taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş; ilk derece mahkemesince kadının eşine ve ailesine zaman zaman hakaret ettiği, erkeğin de eşine zaman zaman şiddet ve hakaret içeren eylemlerinin olduğu ancak bu olaylardan sonra tarafların aynı konutta yaşamaya devam ettikleri ve bu eylemleri hoşgörü ile karşıladıkları, ancak erkeğin son olayda eşine hakaret içeren mesajlar çektiği ve bu olaydan sonra biraraya gelmedikleri, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüyle boşanmaya ve ferilere karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmiştir. İtiraz üzerine inceleme yapan bölge adliye mahkemesi erkeğin eşine hakaret ettiği, aşağıladığı ve zaman zaman şiddet uyguladığı, buna karşılık kadının da zaman zaman eşine ve ailesine hakaret ettiği, tarafların birarada yaşamasının af değil ancak süregelen kusurlu davranışa katlanma olarak nitelenebileceği ve erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle kusurun düzeltilmesine, erkeğin boşanma davasının da kabulüne, kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik istinaf talebinin reddine karar vermiştir.Bu karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir.

Dosyaya yansıyan olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmıştır. Bölge adliye mahkemesince erkek eşe yüklenen ve kadın eşe mesajla hakaret eylemi dışında belirlenen kusurlu davranışlardan sonra evlilik birliği devam etmiş olup bu kusurların taraflarca affedildiği veya en azından hoşgörüldüğünün kabulü gerekir. Ayrıca erkek tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ve kadının istinaf talebi olmadığı halde istinaf eden aleyhine olacak şekilde erkeğe yeni kusur eklenmesi de doğru değildir.Bu durumda, davacı erkek ilk derece mahkeme kararında da belirtildiği üzere eşine hakaret içeren mesaj çekmek suretiyle tam kusurludur. O halde,erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple erkeğin boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının boşanma davasına ve ferilerine yönelik tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadının lehine hükmedilen tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2021 (Per.)