DAVACI TARAFÇA BORÇ İLİŞKİSİNİ KANITLAR NİTELİKTE SUNULAN EVRAK DİKKATE ALINARAK VE DAVALININ İSTİCVABI SAĞLANARAK İMZANIN VE EVRAK ÜSTÜNDEKİ YAZILARIN ONA AİT OLUP OLMADIĞI TESPİT EDİLMESİ GEREKİR

DAVACI TARAFÇA BORÇ İLİŞKİSİNİ KANITLAR NİTELİKTE SUNULAN EVRAK DİKKATE ALINARAK VE DAVALININ İSTİCVABI SAĞLANARAK İMZANIN VE EVRAK ÜSTÜNDEKİ YAZILARIN ONA AİT OLUP OLMADIĞI TESPİT EDİLMESİ GEREKİR

T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi         

2014/3451 E. 

2014/16299 K.

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/10/2013
    NUMARASI : 2012/502-2013/528

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının kızının nişanlısı olduğunu, davalıya 2007 yılından 2010 yılına kadar toplam 157.525 dolar borç para verdiğini, bu paraların bazen banka kanalıyla davalının hesabına gönderdiğini, bazende elden verildiğini, bir ara davalının hesaplarına bloke konulduğunu söyleyerek paraları kızı Sinem Kara hesabına gönderdiğini davalının buradan çektiğini, bu kapsamda 24.05.2010 tarihinde davalının kızının hesabına 20.000 TL ve 07.05.2010 tarihinde 93.000 TL havale dekontlarının bulunduğunu, ayrıca davalının el yazısı belge ile bu ödemeleri borç olarak aldığını kabul ettiğini, davalının kızına gönderdiği e-mail yazışmasında da borçlu olduğunu ikrar ettiği gibi icra dosyasına yaptığı itirazda da borcu kabul ederek ödediğini iddia ettiğini ileri sürerek, davalı hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacıdan bir borç almadığını, sadece baba kız ilişkisi içinde maddi sıkışıklık nedeniyle kızının şahsi hesabından kendisine para gönderdiğini, kızının paraları kendi hesabından veya davacıdan alıp almadığının kendisini ilgilendirmediğini, ayrıca bu paraların çoğunun kızının masrafları için harcadığını, kızı tarafından davacıdan alınarak kendisine borç olarak gönderilen 4.500 doları davacının şahsi hesabına yatırarak ödediğini, icra takibinde itiraz dilekçesinde belirttikleri hususunda bu olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya verdiği borçların tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise savunmasında davacıdan sadece 4.500 dolar aldığını bunu davacının şahsi hesabına havale ettiğini bunun dışında davacıdan borç para almadığını savunmuştur.
    Davacı, davalı ile aralarındaki borç ilişkisini gösterir şekilde davalının kendi el yazısı ile yazdığı belgeyi verdiğini iddia ederek, davalıya ait olduğu iddia edilen el yazısı belgeyi delil olarak ibraz etmiştir. Davacı tarafından mahkemeye sunulan bu belgedeki yazıların davalıya ait olup olmadığına ilişkin davalının açık bir beyanı yoktur. Mahkemece, davalının isticvabı ile; söz konusu belge üzerindeki yazıların kendisine ait olup olmadığının sorularak, yazıların davalıya ait olduğunun kabul edilmesi halinde yada bilirkişi incelemesi sonucu davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde, HMK’nun 202.maddesindeki “Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”şeklinde yapılan düzenleme ile bu tür belgeler yazılı delil başlangıcı kabul edilerek davacı tarafından bildirilen tanık ve diğer deliller de toplanmak suretiyle gerekli değerlendirme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekmektedir. Aksi halde davacının delil dilekçesinde “tüm hukuki deliller” demek suretiyle yemin deliline dayandığının anlaşılmış olması nedeni ile davacıya yemin delili hatırlatılmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 26.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.