BOŞANMA / HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI

BOŞANMA / HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI
T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

2016/6129 E.

2016/8056 K.

20.4.2016 T.


 BOŞANMA / HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Davacı-Davalı Kadın da Boşanmayı Talep Ettiğine Göre Kadının Davaya Karşı Çıkması Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olup Evlilik Birliğinin Devamında Kadın Bakımından da Korunmaya Değer Bir Yarar Kalmamış Erkeğin Davası Yönünden TMK'nun 166/2. Md. Koşullarının Gerçekleştiği )

 ÖN İNCELEME DURUŞMASI ( Taraflardan Biri Mazeretsiz Olarak Gelmezse Gelen Taraf Onun Muvafakati Aranmaksızın İddia veya Savunmasını Genişletebilir Yahut Değiştirebileceği - Ön İnceleme Aşamasının Tamamlanmasından Sonra İddia veya Savunmanın Genişletilemeyeceği Yahut Değiştirilemeyeceği )

 TAHKİKAT AŞAMASINDAKİ MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ ( İddia ve Savunmanın Genişletilmesi Niteliğinde Olup Usule Uygun Yapılmış Bir Islah Talebi de Olmadığından Bu Talep Yönünden "Karar Verilmesine Yer Olmadığına" Şeklinde Hüküm Tesisi Gerektiği )
6100/m.141
4721/m.166/2

ÖZET : Davacı-davalı kadın da boşanmayı talep ettiğine göre kadının davaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında kadın bakımından da korunmaya değer bir yarar kalmamış, erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Erkeğin davasında verilen boşanma kararı, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, kadının, erkeğin davasının kabulüyle boşanma kararı verilmesine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusur belirlemesine dair gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." ( HMK m. 141 ) Tahkikat aşamasındaki maddi tazminat istemi iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup usule uygun yapılmış bir ıslah talebi de olmadığından bu talep yönünden "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi gerekirken, davacı davalı kadının maddi tazminat talebinin kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, davalı-davacı erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.2.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece belirlenen ve kabul edilen kusur durumlarına göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, davalı-davacı erkeğin kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı-davalı kadın da boşanmayı talep ettiğine göre kadının davaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında kadın bakımından da korunmaya değer bir yarar kalmamış, erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Erkeğin davasında verilen boşanma kararı, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, kadının, erkeğin davasının kabulüyle boşanma kararı verilmesine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusur belirlemesine dair gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına ( HUMK m. 438/ son ) karar vermek gerekmiş aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarıda yerinde görülmemiştir.

2- )Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda eşit veya ağır kusurlu olmadığı ve erkekden kaynaklanan eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı-davalı kadının manevi tazminat talebinin ( TMK m. 174/2 ) yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3- )Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 28.5.2012 tarihinde açılmış, davacı-davalı kadın ön inceleme aşamasından sonra 11.3.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebinde bulunmuştur. "Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.

Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." ( HMK m. 141 ) Tahkikat aşamasındaki maddi tazminat istemi iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup usule uygun yapılmış bir ıslah talebi de olmadığından bu talep yönünden "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi gerekirken, davacı davalı kadının maddi tazminat talebinin kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple boşanmaya dair hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.