AYIPLI TAŞIMA NEDENİYLE ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ - YETKİ İTİRAZI - TAŞIMA SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAZMİNAT

AYIPLI TAŞIMA NEDENİYLE ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ - YETKİ İTİRAZI - TAŞIMA SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAZMİNAT

T.C.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
2020/767 E.
2021/1730 K.
2.12.2021 T.

AYIPLI TAŞIMA NEDENİYLE ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ ( Uyuşmazlığın Kaybolan Emtianın Ne Olduğu Bedelinin Ne Şekilde Tespit Edileceği Hususunda Olduğu Davacının Sunduğu Belgelerin Dava Konusu Kargo İçeriğinin ve Bedelinin Davalı Tarafından Bilindiğini Gösterir Nitelikte Olmadığı/Kargo Ambar Teslim Fişinde Davacı Tarafça Kargo İçeriğinin Değerinin Belirtilmediği Davacının Eşyanın Kıymetli Eşya Olduğunu Beyan Ederek Buna Göre Taşıma Ücreti Ödemesi Gerektiği - Bu Bildirimleri Yapmaksızın Bu Kıymet Üzerinden Talepte Bulunmasının Yerinde Olmadığı )

YETKİ İTİRAZI ( Taşıma Sözleşmesine Dayalı Tazminat - Mahkemece Davalının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Olduğu Gerekçesiyle Yetkisizlik Kararı Verilmesi Gerektiği Belirtilmiş İse de 6102 S.K. 890/1 Maddesi Uyarınca Somut Olayda Taşıma İçin Teslim Edilen Yerin İzmir Olmasına Göre İzmir Mahkemeleri Yetkili Olduğundan Davalı Tarafın Yetki İtirazının Yerinde Olmadığı )

KISMİ DAVA ( Taşıma Sözleşmesine Dayalı Tazminat - Dava Dilekçesi İncelendiğinde Davacının Davasını Kısmi Dava Olarak Açtığı Belirsiz Alacak Davası Olarak Açmadığı Anlaşılmakla Bu Nedenle Arttırılan Miktar Yönünden Islah Hükümlerinin Uygulanmasında İsabetsizlik Görülmediği )

TAŞIMA SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAZMİNAT ( Mahkemece Davalının Kabulü Olmadığı Halde Kabulü Varmış Gibi Davacının İddiası Üzerinde Durarak Saatin Gerçek Değeri Üzerinden Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu Oysa TTK 875-882 Maddeleri Gereğince Özel Çekme Hakkı Üzerinden Merkez Bankasının O Tarih İtibarıyla Belirlediği TL Karşılığı Üzerinden Tazminat Miktarının Belirlenmesi Gerektiği )

ÖZEL ÇEKME HAKKI ( Taşıma Sözleşmesine Dayalı Tazminat - Mahkemece Yapılması Gereken Davacının Neye Göre Ne Miktar Taşıma Ücreti Ödediği Taşıyıcı Firmaya Taşımaya Konu Eşyanın Değerli Eşya Olup Olmadığını Beyan Edip Etmediği Buna Göre Nakliye Ücreti Ödeyip Ödemediği Araştırılarak Eğer Değerli Eşya Bildirimi Yapılmamışsa TTK 875-882 Maddeleri Gereği Hesaplama Yaptırılması ve Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

6102/m.880,890/1

ÖZET : Dava, ayıplı taşıma nedeniyle zararın tazmini istemine ilişkindir.

Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; 6102 Sayılı TTK'nın 890/1 maddesi “Birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.” hükmü uyarınca somut olayda taşıma için teslim edilen yerin İzmir olmasına göre İzmir Mahkemeleri yetkili olduğundan; davalı tarafın yetki itirazı yerinde değildir.

Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği gibi, dava dilekçesi incelendiğinde davacının davasını kısmi dava olarak açtığı, belirsiz alacak davası olarak açmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle arttırılan miktar yönünden ıslah hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik görülmemiştir.

Uyuşmazlığın kaybolan emtianın ne olduğu, bedelinin ne şekilde tespit edileceği hususunda olduğu, davacının sunduğu belgelerin dava konusu kargo içeriğinin ve bedelinin davalı tarafından bilindiğini gösterir nitelikte olmadığı, kargo ambar teslim fişinde, davacı tarafça kargo içeriğinin değerinin belirtilmediği, davacının eşyanın kıymetli eşya olduğunu beyan ederek buna göre taşıma ücreti ödemesi gerektiği, bu bildirimleri yapmaksızın, bu kıymet üzerinden talepte bulunmasının yerinde olmadığı gibi Mahkemece davalının kabulü olmadığı halde kabulü varmış gibi davacının iddiası üzerinde durarak saatin gerçek değeri üzerinden hüküm kurması hatalı olmuştur. Oysa, TTK'nın 875-882 maddeleri gereğince özel çekme hakkı üzerinden Merkez Bankasının o tarih itibarıyla belirlediği TL karşılığı üzerinden tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda mahkemece yapılması gereken davacının neye göre ne miktar taşıma ücreti ödediği, taşıyıcı firmaya taşımaya konu eşyanın değerli eşya olup olmadığını beyan edip etmediği, buna göre nakliye ücreti ödeyip ödemediği araştırılarak,eğer değerli eşya bildirimi yapılmamışsa; TTK'nun 875-882.maddeleri gereği hesaplama yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/02/2020 tarih, 2018/37 Esas 2020/138 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK'nın 353. maddesi uyarınca incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; davacı şirket tarafından İstanbul merkezli ... A.Ş.'den 18/10/2014 tarihli fatura ile ... .... marka kol saati satın aldığını, sonrasında 19969 sıra numaralı fatura ile ...'ya satışının yapıldığını, söz konusu saatin ... A.Ş.'ne tamir amaçlı gönderilmek üzere sevk irsaliyesi ... Kargo Servisi A.Ş.'nin ... Şubesine 03/07/2017 gönderi tarihli kargo ile verildiğini, davacı şirket tarafından verilen kargonun 04/07/2017 tarihinde davalı şirketin ... plaka sayılı araçtan hırsızlık neticesinde çalındığını, davacı şirket tarafından müşterisinin mağduriyetini gidermek için .... A.Ş.'den çalınan saatin yenisinin 26.281,66 TL'ye satın alındığı ve müşteriye verildiğini, saatin güncel fiyatının ise perakende müşteri fiyatı 12.300,00 CHF, davacı şirket için indirimli satış fiyatı ise 7.380,00 CHF (İsveç Frangı) olduğunu, kargoda meydana gelen zarar nedeniyle kargo firmasına zararın tazmini için yazılı başvuru yapıldığını, şikayetin işleme alındığının bildirildiğini, ancak şirket tarafından saatin ikinci el olarak değerlendirildiğini bu nedenle istenilen tazminatın ödenmeyeceğinin bildirildiğini bu nedenle ayıplı hizmet sonucu meydana gelen zararın tazmini ve tazmin bedelininyasal faizi ile birlikte davacı şirkete verilmesini, talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalının savunmalarında özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu kargo taşınması yasaklı olan kargolar arasına girdiğini, davacı tarafından ... Şubesine gönderilmek üzere müvekkil şirkete 03/07/2017 tarihinde teslim edilen kargonun müvekkil şirketin aracından hırsızlık neticesinde çalındığını, ancak müvekkilin söz konusu durumda sorumluluğunun bulunmadığını, çünkü davacı tarafından kargonun müvekkile ilk teslim edildiği anda kargo içeriğinin belirtilmediğini, değerli eşya olduğunun söylenmediğini, davalı şirketin taşıdığı kargonun içerisindeki ürünü, kendisine beyan edilmediği takdirde bilinemeyeceğini, bu nedenle davacı kargonun içerisinde bulunduğu iddia edilen üründen sorumlu tutulamayacağını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının çalındığını belirttiği saat, sıfır bir saat olmayıp 2. el bir saat olduğunu, dolayısıyla kabul anlamına gelmediğini, davacıya kaybolan kargonun içerisinde bulunduğu belirtilen saatin bedeli ödenecekse bile bu kaybolan 2. el saat bedeli olacağını, dolayısıyla davacının talep ettiği rakamın ödenmesinin mümkün olmadığını, değerli eşyanın taşınmasının yasak olduğunu, bu hususta müvekkil şirket davacısının zararından mesul olmadığını, aksi kanaatle müvekkil şirketin sorumlu tutulması halinde limit sorumluluğunun uygulanmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

MAHKEMECE:

Davalının zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı,davalının gerek cevap dilekçesinde gerekse diğer beyan dilekçelerinde saatin bedeli hususunda bir itirazının olmadığı,davacının talep ettiği bedelin de toptan satış fiyat bedeli olması, tazmini talep edilen saatin parekende satış fiyatının 12.300,00- İsviçre Frangı, toptan fiyatının 7.380-İsviçre Frangı olması sebebiyle ve bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı vekili 03.03.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;

-HMK' nın yetki kuralları çerçevesinde yetki itirazlarının kabulüyle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerekirken yetki itirazımızın reddinin hatalı olduğunu,

-Davacı tarafın, dava konusu eşyanın değerini, dilekçesinin ekinde yer alan fatura ve dava açmadan önce müvekkil şirkete göndermiş olduğu tazmin talebi ile belirttiğini, buna rağmen davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini,

-Davacı tarafından ... Şubesine gönderilmek üzere müvekkil şirkete 03/07/2017 tarihinde teslim edilen kargo müvekkil şirketin aracından hırsızlık neticesinde çalındığını,ancak müvekkilin söz konusu durumda sorumluluğunun bulunmadığını,çünkü davacı tarafından kargonun müvekkile ilk teslim edildiği anda kargo içeriğinin belirtilmediğini, değerli eşya olduğunun söylenmediğini, bu nedenle sorumlu olmadıklarını,

TTK 880 hükmünde hasardan taşıyıcının mesul olduğu hallerde tazminatın nasıl tayin edileceği belirtildiğini,dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının çalındığını belirttiği saat, sıfır bir saat olmayıp 2. el bir saat olduğunu,dolayısıyla kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davacıya kaybolan kargonun içerisinde bulunduğu belirtilen saatin bedeli ödeneekse bile bu kaybolan 2. el saat bedeli olması gerektiğini, dolayısıyla davacının talep ettiği rakamın ödenmesi mümkün olmadığını,ürün bedelinin ödenmesine hükmedildiği varsayımında ise bedel belirlenirken, TTK hükümleri gereği ürünün satın alma tarihi ile taşımaya verildiği tarih arasında geçen zamanda meydana gelen değer kaybının da ön görülmesi gerektiğinden ürünün fatura bedelinin ödenmesi hakkaniyete aykırılık oluşturacağından uzaman bilirkişiler tarafından tespit edilmesinin geretiğini,

-Yeni Türk Ticaret Kanunu, Uluslararası Sözleşmelerdeki sorumluluk prensiplerine paralel olarak, sorumluluk rejimini yeniden düzenlemiş ve köklü değişiklikler yapıldığını, bu kapsamda taşıyıcının tazminat sorumluluğuna bir sınırlama getirildiğini, yani taşıyıcı yukarıdaki usulle saptanacak zarardan ancak belli bir limit dahilinde mesul tutulabilecek, zarar eğer bu limiti aşıyorsa aşan kısmın ödenmeyeceğini, TTK'nun 882. maddesinde tazminatın tamamının değil belli bir limit dahilinde üst sınırın ödeneceğini kabul ettiğini, Özel çekme hakkı, Türk Lirasına çevrilirken eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihindeki TCMB kurları esas alınacağını,

Bu nedenlerle davanın kabulüne dair karar verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle anılan kararın usul ve yasal aykırılıklar taşıması nedeniyle bozularak kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, ayıplı taşıma nedeniyle zararın tazmini istemine ilişkindir.

Davacı taraf, dava dışı ...'ya sattıkları saatin ... tarafından tamiri için kendilerine gönderildiğini, dava konusu saati dava dışı ... firmasına gönderilmek üzere davalıya teslim ettiklerini, saatin taşıma sırasında davalıya ait araçta hırsızlık olması nedeniyle çalınmış olduğunu, saatin bedelini ...'ya ödemek zorunda kaldıklarını, bu nedenle zararlarının ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili istinaf etmiş olup,istinaf incelemesi HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen gözetilerek yapılmıştır.

Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; 6102 Sayılı TTK'nın 890/1 maddesi “Birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.” hükmü uyarınca somut olayda taşıma için teslim edilen yerin İzmir olmasına göre İzmir Mahkemeleri yetkili olduğundan; davalı tarafın yetki itirazı yerinde değildir.

Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği gibi, dava dilekçesi incelendiğinde davacının davasını kısmi dava olarak açtığı, belirsiz alacak davası olarak açmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle arttırılan miktar yönünden ıslah hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik görülmemiştir.

Uyuşmazlığın kaybolan emtianın ne olduğu, bedelinin ne şekilde tespit edileceği hususunda olduğu, davacının sunduğu belgelerin dava konusu kargo içeriğinin ve bedelinin davalı tarafından bilindiğini gösterir nitelikte olmadığı, kargo ambar teslim fişinde, davacı tarafça kargo içeriğinin değerinin belirtilmediği, davacının eşyanın kıymetli eşya olduğunu beyan ederek buna göre taşıma ücreti ödemesi gerektiği, bu bildirimleri yapmaksızın, bu kıymet üzerinden talepte bulunmasının yerinde olmadığı gibi Mahkemece davalının kabulü olmadığı halde kabulü varmış gibi davacının iddiası üzerinde durarak saatin gerçek değeri üzerinden hüküm kurması hatalı olmuştur. Oysa, TTK'nın 875-882 maddeleri gereğince özel çekme hakkı üzerinden Merkez Bankasının o tarih itibarıyla belirlediği TL karşılığı üzerinden tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda mahkemece yapılması gereken davacının neye göre ne miktar taşıma ücreti ödediği, taşıyıcı firmaya taşımaya konu eşyanın değerli eşya olup olmadığını beyan edip etmediği, buna göre nakliye ücreti ödeyip ödemediği araştırılarak,eğer değerli eşya bildirimi yapılmamışsa; TTK'nun 875-882.maddeleri ggereği hesaplama yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

SONUÇ :

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,

2-) İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/02/2020 tarih, 2018/37 Esas 2020/138 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3-) Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,

4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

5-) İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,

6-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 02.12.2021