BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE HAKSIZ İTİRAZ EDİLDİĞİ İDDİASINA DAYALI TAZMİNAT TALEBİ - HARÇLARIN TAMAMLATILMASI - BELİRSİZ ALACAK

BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE HAKSIZ İTİRAZ EDİLDİĞİ İDDİASINA DAYALI TAZMİNAT TALEBİ - HARÇLARIN TAMAMLATILMASI - BELİRSİZ ALACAK

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
2023/2556 E.
2023/2571 K.
12.4.2023 T.

BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE HAKSIZ İTİRAZ EDİLDİĞİ İDDİASINA DAYALI TAZMİNAT TALEBİ ( Tazminat Miktarının Birinci Haciz İhbarnamesi İle İstenen Miktarı Aşamayacağı/Dava Dilekçesinde Harca Esas Değer Olarak 10.000,00 TL'nin Gösterilmesi ve Davanın Belirsiz Alacak Davası Olarak Nitelendirilmiş Olması Alacak Tutarının Belirli Olması Karşısında Davayı Belirsiz Alacak Davası Haline Getirmeyeceğinden Mahkemece İstemin Belirsiz Alacak Davasına Konu Edilemeyeceği Gerekçesi İle Davanın Hukuki Yarar Yokluğundan Usulden Reddine Karar Verilmiş Olmasının Doğru Görülmediği )

HARÇLARIN TAMAMLATILMASI ( 89/4 Maddesine Dayalı Tazminat - Alacaklıların Davanın Açılması Sırasında Yatırması Gereken Nispi Karar ve İlam Harcının Peşin Ödenmesi Gereken Kısmını Yatırmadığı ve Mahkemece Yargılama Aşamasında da İkmal Ettirilmediği Anlaşılmakla Birinci Haciz İhbarnamesindeki Alacak Miktarı Üzerinden Peşin Karar ve İlam Harcının Tamamlattırılması ve Anılan Eksiklikler Giderildikten Sonra Haciz İhbarnamesine İtiraz Eden Üçüncü Kişinin Takip Borçlusuna Muaccel Hale Gelmiş Kesin Bir Borcunun Bulunup Bulunmadığını Tespiti İle Karar Verilmesi Gereği )

BELİRSİZ ALACAK ( Tazminat Miktarının Birinci Haciz İhbarnamesi İle İstenen Miktarı Aşamayacağı/Dava Dilekçesinde Harca Esas Değer Olarak 10.000,00 TL'nin Gösterilmesi ve Davanın Belirsiz Alacak Davası Olarak Nitelendirilmiş Olması Alacak Tutarının Belirli Olması Karşısında Davayı Belirsiz Alacak Davası Haline Getirmeyeceğinden Mahkemece İİK 89/4 Maddesine Dayalı Tazminat İsteminin Belirsiz Alacak Davasına Konu Edilemeyeceği Gerekçesi İle Davanın Hukuki Yarar Yokluğundan Usulden Reddine Karar Verilmiş Olmasının Doğru Görülmediği )

2004/m.89,338

6100/m.107

ÖZET: Somut olayda, alacaklılar tarafından birinci haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz eden üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle borçluya olan borcu miktarında tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, 14.11.2013 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarına (174.091,47 TL) açıkça yer verilmiştir. Daire yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarı birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacaktır. Bu durumda, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 10.000,00 TL'nin gösterilmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olması, alacak tutarının belirli olması karşısında davayı belirsiz alacak davası haline getirmeyeceğinden, mahkemece, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

Diğer taraftan, alacaklıların, davanın açılması sırasında yatırması gereken nispi karar ve ilam harcının peşin ödenmesi gereken kısmını yatırmadığı ve mahkemece yargılama aşamasında da ikmal ettirilmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda, mahkemece; birinci haciz ihbarnamesindeki alacak miktarı üzerinden peşin karar ve ilam harcının tamamlattırılması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra tazminat talebine konu haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü kişinin takip borçlusuna muaccel hale gelmiş, kesin bir borcunun bulunup bulunmadığını tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, alacaklıların hukuki yararının bulunmadığına ilişkin yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı BD ... İş Ortaklığını oluşturan BD ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Güngen İnş. ve Tic. Ltd. Şti. adına ayrı ayrı vekaletname sunan davacılar vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; birinci haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz eden üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğ tarihi ve devam eden hak edişler itibariyle borçluya olan borcu miktarında faizi ile birlikte tazminata ve haksız yere itiraz edilen tutarın %20'sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, mahkemece verilen görevsizlik kararının Dairemizce bozulmasına üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; talebin HMK'nın 107. maddesi kapsamında, 10.000,00 TL tazminata hükmedilmesine ilişkin belirsiz alacak davası olduğu, oysa üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen miktara göre tazminat alacağının belirli bir alacak olduğu, buna göre de İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiği, kararın alacaklılar tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4 maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü yer almaktadır.

Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.

Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat davasıdır. İİK'nın 89/4 maddesi uyarınca; icra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere inceler. Buna göre, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarı ve dava değerinin gösterilmesi gerekir. Nitekim, bu tür bir davada, HMK'nın 120. ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 15. ve 16. maddeleri uyarınca belirlenen dava değeri üzerinden Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Diğer taraftan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır.

Somut olayda, alacaklılar tarafından birinci haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz eden üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle borçluya olan borcu miktarında tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, 14.11.2013 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarına (174.091,47 TL) açıkça yer verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarı birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacaktır. Bu durumda, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 10.000,00 TL'nin gösterilmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olması, alacak tutarının belirli olması karşısında davayı belirsiz alacak davası haline getirmeyeceğinden, mahkemece, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

Diğer taraftan, alacaklıların, davanın açılması sırasında yatırması gereken nispi karar ve ilam harcının peşin ödenmesi gereken kısmını yatırmadığı ve mahkemece yargılama aşamasında da ikmal ettirilmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda, mahkemece; birinci haciz ihbarnamesindeki alacak miktarı üzerinden peşin karar ve ilam harcının tamamlattırılması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra tazminat talebine konu haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü kişinin takip borçlusuna muaccel hale gelmiş, kesin bir borcunun bulunup bulunmadığını tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, alacaklıların hukuki yararının bulunmadığına ilişkin yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.